***DOLUNAYDA***
dağılmış saçları yıldızların omuzlarına
ışığı yansıtıyor geceye parlaklığında taş kum yosun ne varsa ortada deniz geçmiş kendinden efkârında müzik geliyor geçen gemilerden fısıltı gibi kim açmaz gönlünü bu sefada dolunaya sahilde oturmuşum gönlümle bir başıma yağ satarım bal satarımı oynuyorum bırakıp mendilimi kumsala koşuyorum yakamozlara kırılgan ışıklar peşimde yansı onu takipte atıp bedenimi suların sakinliğine durulup dinginliğimi çağırıyorum ıslık dilimde gelen gelmiş ardımdan gelmeyen yansın derdine yelkovan olmuşum akrebin çevresinde pervanesiyim ay ışığının kıskanmıyor yıldızlar bozamadım keyiflerini tutmadı bu kıskançlığım yıldızların tutulmadığını hatırladım kayarlar çünkü onlar ben dünya olmalıyım üç çeyreğindeyken saatleri beklemeliyim görünsün diye venüsüm bir o anlar beni yıldız dünyasında ben onun kızıyım zaman aralıklarına güzel sızarım kalmaz o vakit ne derdim ne sızım bir içimlik su olurum dolunayda aşar duygu lezzetlerim doğduğum güne olur tüm minnetlerim ver sırtını süt liman denize Gönül dönsün yüzün aya ve yıldızlar gezegenine saman yolundan yürü güven gözlerine menekşelendirdiğin sular seni salladıkça kucağında uçup gideceksin bindiğin düş salıncağında geç kendinden geç yakışır sana bu pırıltılar içindeki muazzam gökyüzü altında bıraktığın boş mendil dönecek sana az sonra takibindeki yıldızın bakışına değecek temasıyla dokunacak tenine vuslatın ürpertisi olağan çıplaklığında yanacaksın ama ıslaksın denizdesin ve ağlayamayacaksın ruh teslim beden teslim yaz suya hikayeni her dolunayda okusun aşıklar melodisiyle gün gelecek okyanuslar yetmeyecek bu dizeleri şiir şiir okumaya dinlemeye söyle şarkını şimdi çıktığınca sesinle... *kiraz çiçeği* Gönül Ersin 17.07.2008 Akçay |