Buğulu Camlar
Ben çok kaldım buğulanmış camların ardında,
Kimi zaman sevdiklerimin geçişini izledim, Kimi zaman sevdiklerimin isimlerini yazdım. Bazen de oyun oynayan çocukları izledim, Belki yaşayamadığım çocukluğumdan Belkide kirlenmiş bir hayatın temizliğine duyulan özlemden. Ne değişecek ki sende gitsen, Alışkınım ben bu sessiz gidişlere, Biraz da senin ismini yazarım buğulanmış camlara, Belkide geçişini izlerim sen beni görmeden. Beni en çok anlayan en çok dinleyen simsiyah gecenin karanlığına gizlenirim, Gülüşlerini anlatırım, içinde yalan olan sevmelerini, İçinde yalan olan, başıma bela olan deniz mavisi gözlerini anlatırım. Ben çok kaldım buğulanmış camların ardında, Hiç şikayet etmedim bırakıp gidenlerden, Gecenin simsiyah karanlığına anlattım sebepsiz gidenleri, Dilek tutmadım hiç yıldız kaydığında, Dualar ettim ezanlar eşliğinde, Gidenler gittikleri yerde mutlu olsunlar diye. Ben çok kaldım buğulanmış camların ardında, Hep gözyaşlarım eşlik etti bana, Her köşesinde acı olan beyaz duvarlar eşlik etti bana, Hiç korkmadım ben gecenin karanlığında, Beni en çok güneşin doğuşu korkuturdu, Camların buğuları kaybolduğunda yanardı yüreğimin başkenti, Oyun oynayan çocukları izleyemediğim için, İsmini yazamadığım için, Geçişlerini izleyemediğim için sevdiklerimin. Gideceksen şimdi git, Güneş doğmadan gecenin karanlığına, Yağmur damlaları düşerken camlara git, İsmini okursun buğulanmış camın dışından, Geçişini izleyişimi görürsün ilk ve son kez. Gideceksen şimdi git, Gün doğmadan vakit geç olmadan git. Ramazan Teke |
ben hiç mutlu olmadım ki
ne zaman umut desem kanadı ellerim
ne zaman aşk desem yara aldı gönül bahçem
hep kaçamak yaşadım sevinçlerimi
yüzüme gelip yerleşen hüzünlere inat
mavi mavi boyalar sürdüm yanaklarıma
benim hiç elma şekerim olmadı ki
şöyle tadı kalmadı dudaklarımda
ne zaman yağmur yağsa ıslandı umutlarım
ve ne zaman ağlasam sular bastı bedenimi
harikaydın yüreğine sağlık