" HANİ YAYLAM "
“HANİ YAYLAM”
Bir başka batardı akşamları arkasına sığındığı tepenin Yarı ölgün bir güneş, uykuya çekilmeden direnirdi. Yangın yiyen yamaçlar kızıla boyanırken Yorgun akşamlarda yürekler alevlenirdi. Gün var ki bir sevdadır, kilim motiflerinde işlenir, Gün olur ak güvercindir semaların mavisinde yükselir. Çocukluğumun yaylası, gençliğimin sevdası. Dilimde türkü, halay başı çekerken halayı, “Hani yaylam, hani senin ezelin…” Haykırması gezinirken dört tepeli yaylayı Yeniden tazelenirdi akşamları gönül yarası. Ardında bir hoş eziklik bıraktı giderken Gözyaşlarına şahit oldum saklı kalmış bir aşkın. Zozan’ın kına gecesinde köşe bucak ağlarken Sana hasret gönüller, Sularında eridi bulanık akan Murat’ın. Koşarken dumanlı tepelerine takılırdı gözlerim, Ağlayan bulutlar üzerime ansızın çökerken Tutmaz olurdu dizlerim sana bakarken. Yalnızlık çökmesin yollarına, Gönüllerde aşklar sönmesin isterim. Karamsarlık kemirmesin içimizi artık Ve sana hasret gitmesin dileğim... 20 TEMMUZ 2020 Mehmet AKIN |
Duyguyla süslenmiş güzel dizelerin yaşamından haz aldım.
Yüreğin susmasın kalemin daim olsun hocam.
Saygıyla sevgile ....................................... Selam
İnsanın hayatta tek varlığı gerçek insandır
Ne ararsan üstadım, işte insan oğlundadır
Doğuştan niniyle büyüdük, ilim okumaktır
Doğru yolumuz cennet yaylam mezarlıktır