BİR ADAM VARDI
Bir adam vardı.
Ayağında bir çift edik, Ediğin altı üç yerden delik. Bacağında rengi soluk, yırtık Yamaları dökük kara bir şalvar Baksan; Yüzünde adamın neler, neler var. Başında bir kasket siperliği kirli, kırık Adamı her solukta alır bir hıçkırık. Öksürdü… Öksürdü… Çok öksürdü. Öksürürken sanırsın ciğerleri söküldü. Karanlık bir kuyu dibi derine düşmüş Gözleri. Sağında oturan kadının biri: “Kızılkurt!..” Dedi. Oğul sordu: “Baba yedin mi bir şeyler?” “Yedim, oğul az biraz…” Aynı kadın yeniden “Ne yedin de görmedik, herif?” Umudun adı yine Umut. “Hiç… Bir lokmalık zıknabut.” Adam sessiz, süklüm püklüm, başı yana dönük Hayata küs, hayatı bilemedi Gözleri kapıda, beklediği gelmedi. Bir adam vardı. Çok şeyler biliyordu. İnsanı; insanın içindeki kurdu Ağacı, otları, şifayı sayıyordu. Otların arasında dolanan börtü böceği, Böceğin peşinde koşan karıncayı Bin renkli, güllü, dallı çiçeği. Ne çok şey biliyordu, yıldızları, Yıldızların, arkasındaki gizleri. Şu dünyada olup biten her şeyi. Her şeyi. Bir adam vardı. Bilge kişi, gülümsemektir işi. Sırtından eksik olmaz kürek ile kazması Ne okuması olmuş, ne de yazması. Bildiğim; az yer her daim az içer, Çok düşünür, az konuşur, çok dinler. Bildikleriyle çevresini aydınlatırdı. Bedeni değil, gönlü beslenirdi. Bir adam vardı. Bizim sokakta yaşardı. Kırklı yaşların çok üstünde, Kır saçları önden boyalı, Sol yana özenle taralı. Saçlarına erken kır düşmüş olmalı. Hafif kamburu var dik yürümeye çalışır. Kamburunu göstermemek için kendinle yarışır. Öyle alışmış gençliğinden beri. Ortadan uzun, göbeği önde yürür. Kaşları siyah kalın, bıyıkları kalın, gür. Çok gergin, heyecanını yenemiyor bugün. Bir de kadın vardı. Sokağın üst başında, Bulgur ile beslediği bahçesinde Güvercinler, serçeler eksik olmazdı. Güneş görmemiş sanırsın yüzü solgun Yedikleri yaramış bellidir, etine dolgun, Geniş, enlemesine gitmiş. Gözlerinin altında halkalar morarmış, Morlukları, makyajla kapatmaya gerek duymamış. Düşünerek atıyor adımlarını kaldırımda yürürken, Düşecek korkusu var içinde bedeni bükülürken. Gözlerinde endişeler okunur, yüzü gergin Bir derdi olmalı kadının, düşünceler engin. Kısacık bacaklar ağır gövdesini taşımaktan yorgun. Farkına vardı mı acep geçen vaktin? Etrafa bakmadan aynı köşeden bakar sokağa Yolunu gözlediği biri olmalı yine bugün. Elindeki pet şişeden aldı almasına bir yudum, Su ısınmış tadı yok, kalmamış hayatın. 16 Aralık 2021 Mehmet AKIN |
Kut olsun yazan yüreğe
Gülce Şeren tarafından 12/17/2021 12:12:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülce Şeren tarafından 12/17/2021 12:14:00 PM zamanında düzenlenmiştir.