KİM BİLİR
Hep aynı pencerenin önündesin
Aynı çiçeğin yanında… Bir gün papatya sarısına çalıyor yüzün Bir gün gökyüzü kendine banıyor seni Belli ki en çok maviyi seviyorsun Kışın hasret ülkesinde kardelen Yazın sevda şehirlerinde leylak oluyorsun. Rüzgâr yapraklarına değdikçe ılık ılık En köhne sokaklara doluyorsun. İçinden ıssız bir nehir geçiyor sanki Bazen uzak bir orman gibi yalnız ve tenhasın Bazen bir gelincik tarlası kadar kalabalık ve güzel Yüreğinde yokuşlar aşıyor gibisin Her halin bir başka güzel amma Her resminde bir hüznü taşıyor gibisin. Kollarını açınca göğsün koca bir sahil oluyor Dudakların gül tomurcuğu Avuçların bereketli toprak gibi... Rüzgârınla alnına bulutları indiriyorsun Saçlarınla alabildiğine özgür Gözlerinle hep bir mahkûmu andırıyorsun. Kim bilir hangi fırtınanın uçurduğu yapraksın Hangi ateşin bıraktığı kül… Kimin türküsü diline bağladığın ağıt, Kimin sılası o suskun gözlerin, Kimin gurbeti bakışlarına uzayan yol. Kimin? Kim bilir? Aydın YÜKSEL-ANKARA 16.07.2020-Perşembe-00:44 |
Yüreğine emeğine sağlık
Selamlar