**İllegal Susuşlar**
kimsesiz bir çocuğun künyesine
saklanmıştır arzını terk eden bir çiçeğin ağlaması bir türküdür turnayı yuvasından göçürür yanaklarında dağlı bir resim hüzün ki bir peygamber gözüdür ağladıkça büyür çekirdek âleminde kilitli bir düş ölüsü zaman dalgın bir yanardağın aldatılan göğsüdür bir acının taşrasında iç kanaması hasretse bir asi çığlığın dölüdür artık işte su yüzünde harlanan alev yumağı kuyu kapağına demirli ay ışığı susup beklemek sadece kuytularda güzelliği yeşerten tacı deviren tutkunun züleyha’sı kül emrine bitmedi mi daha itaatin ey ilk köz ağrısı taze değil midir içinde soluklanan dağın patlaması neden uğraksızdır bu gölgeler bu kendi kendini boğan hırçın geceler işte bağrında gürleyen bir sıla yıpranmış bir gökyüzü dumanı üstünde çek çek bitmez nefesi kırıldı çoktan ihtiyar saatlerin bunca yıl kendi cinayetiyle yaşayıp gittiler alnına ayaz mı çarptı kutsal yeminlerin uzun bir vadiden sekerek gelen özlemin ezberindeki cehennemi hiç bilmediler oyunu bir dramdan ibaretti sahnelerin hiç eskimedi şeytanlığın tarihi yalın bir gülüşün kıvrımlarında hiç tartılmamış an gibi yaşayıp öldüler işte raylara gönlünü kaptırmış kristal parçaları işte sıkıntının sabahında bayramlık kumaşları hangi şehrin kirli durağından toplasınlar tanelerini anlatsınlar sana yorgun toprağın şehzadelerini bu ne bir hikaye ne bir masaldır dilde prangalar yüzüne yer altından bağıran yaraların küt sesleri işte kaygılarına bir kalkan daha çizdiğin yetmedi mi her bahar zehir açtıran dalların dekoltesine hükmeden lâ bildirileri yutağında çakılmış cümlelerin hepsi sana dargın işte zehrine karışmış kanın en sığ yerinde tutuşan gemilerin vaveylası neredeler şimdi tutuklu aynaların azade rüyası neredeler içinde kararan ummanların süveydâsı derdinin dil/arası .. seninle uyanır mı artık şakayıklar ey isyan doğuran gecelerin süreyyası _boran |
Anlamı ve anlatımı güzel şiirdi usta
Emeğine yüreğine sağlık usta
Selamlar