Yüreğimin Dağlarında Yalnızlıkyüreğimin dağlarında tabur tabur yalnızlık geziyordu kara bulutlar göklere diziliyor mutluluk düşman hedefinde kalıyordu sonra işgal altında bir sevda vuruluyordu bedenimde sağanak bir yağmur vardı üstümde rüzgarın uğultusu yüreğimin pasına değiyor yine gıcırdayan bir kapı sesi gibi acının basamaklarını çıkıyordu özlem o kadar uzaktı ki sen o kadar uzak omzun göğsün başımı alıp sana gelmek isterdim yüreğinin dağlarında yaşamak isterdim sevdiğin en güzel çiçek gibi sevdiğin en güzel mevsim gibi en güzel yaşamak sevmek ve ölmek gibi berrak bir suyun tenine sarılıyordum omzuma dünyayı yüklemişler sanki kirli bir dünyaya karşı koyuyordum sevmek için yüreğimi koyuyordum ortaya ama yüreğim milyon parçalara bölünmüştü her bir parçası ölü bir umudu anımsatıyordu umudumu yinede yitirmiyordum sonra bir sarılmalık canım kaldı bir sevmelik, bir özlemelik ve bir çok kez seni yaşamalık hangi akşamın karanlığında kalıyordun hangi fırtınaya yakalanıyordun hangi mevsimini yitirmiş bir zamanın içindeydin günün her saati seni bekliyordum günün her anı seni özlüyordum sonra gecenin karanlığında kalıp yolumu kaybediyordum ama seni her özlediğim de ölmek üzere olan bir umuda nefes oluyordun yüreğimin karanlığına ışık saçıyordum elimden tutuyordun gözyaşlarımı siliyordun şu karanlık dünyada gözlerinle karşılaşmayı çok isterdim saçlarınla konuşmayı yüzünle bir çocuk sevinci içinde kalmayı çok isterdim yüreğimin dağlarında tabur tabur yalnızlık geziyordu sanki bir şiire sırtımı yaslamışım ama şiiri ateşe vermişler gibi İbrahim Dalkılıç. 16.07.2020 23.00 İzmir |