AŞK_I HARAM
seni seviyordum biliyor muydun
biliyordun dilim demedi ama gözlerim söyledi hep biliyorsun sen de beni seviyordun biliyordum dilin demedi ama gözlerin söyledi hep biliyorum bu yüzden kaçtım o şehirden, biliyor muydun? tek bu yüzden. hani gözden ırak diyerek.. gözden ırak gönülden ırak hani unuturum belki hani unutursun diyerek ama kızıl ateş köz tutmaz yanık yarası kabuk bağlamaz kaçtım ben de aşk olsun diyerek bir aramadın o günden sonra bir sormadın ne var ne yok öldüm mü kaldım mı acaba azıcık merak ederek ne çok yazmıştım oysa ne çok sana saat beşti mesela hani ben işe gidiyordum sen hangi yana mesela mavi peri hani adın aymari hani geceydi geldin odama hani sabah gittin yurdum mor dağlardır diyerek hani çocuklar gibi gizlenip camını gözleyerek veya öyleyse gitmişim diyerek hani yokmuştun ya sen hani ben koşmuştum peşinden kaldırımdaki iğde ağacı salkım söğütler hani papatya falıydın çayır çimende hani yazmıştım çok ne çok yazmıştım ne çok bir şiirdeydi kimi kere onlar kimi keresinde bir öyküde bir romandaydı bazen yüzlerce sayfa okudun mu hiç? hayır. çünkü haberin yoktu. bilmiyordun... işte bu yüzden kaçtım şehrinden şehirden değil senden hani gözden ırak hani gönülden de hani unuturum belki hani unutursun sen de diyerek belki küllenir ateş. yara kabuk bağlar belki. bencilceydi belki ama kaçtım işte. hani göz ıraksa gönül de ırak. hani öyle düşünüp öyle düşleyerek... 30/haziran/2020 koruköy |