Yinsani ,
şiirin sahibi
10 Temmuz 2020 Cuma 15:54:00
Teşekkür ederim nesildaşım:)) Gandalf üfledi kelebeğin kulağına, kartallar kanat açtı, sinek girdi habersizce diğer büyücünün burnundan haberdar bile değil:))
şiir mi aşka güzel, aşıka değil.. :))
teşekkür ediyorum.
eksik olmayan güneşine.. bu arada yorumsuz bir şiir daha düşürmüşsün sayfana.. ne diyim bilemedim..
saygı sağlık ve huzurla..
Bilgi önce sebep varsa harekete geçirir, sebep?
Bilgiyi doğuran düşünceydi. Düşünce bilgiyi hareket ettirerek maddeyi buldu. Önce bu bilgi beş hilal bölgesindeydi bilinebilen en yakın tarihler içinde. Avrupaya taşındı, Kuzey Asyada yeni bir bilgi veya aynı bilgi, sonra Amerikaya taşındı, Karadenizin kuzeyinde belirdi, Hint- Çin ve Afrikada gelişmekte olan sanki başka bir bilgiydi veya değildi.
Nedir bu ya! Böyle gelenek mi olur.
Sebeb; senin için nedir?
Ata anne
Hayalin
Sevdiğin
Zevkin
Evlatların … Peki başka çoğaltabilir miyiz?
Sonsuzluk ; a- ebedi saadet düşüncesi b- ebedi ızdırap düşüncesi c- araf; görüp yaşayamamak.
Bilebildiğimiz bir çok haritalandı, peki; sır’rın haritası nerede? Düşüncede mi yine? Yoksa ilk bilgi tarafından düşünceden de gizlendi mi?
Tanrı ve şeytan bunun neresinde küfür edeyim.
Sonsuzluk kavramında.
Açıl susam açıl, kafatasım ikiye ayrılmaya başladı ve içindeki beyin; sulu biraz, et parçası, kan ile beslenen yani kalptan beslenen bir et parçası. Yoksa; kalbin, açma veya kapama düğmesine basan mı ?
İştahım yok, hırsım yok.
Hırs; bilginin bir parçası olsa gerek, hırstan vazgeçen bilgiden de vazgeçmiş olur, vazgeçen durağandır.
Off ki ne off…
Güneş ve hareket sırrı bulunması gerek.
Peki bilgi şimdi nerede, bölünmüş halde mi?
Monteyi yapabilen demonteyi de yapar. Yani terse hareket bilgisi. Ters mühendislik.
Sivilceler vücudumuzun yanardağlarıdır, çıbanlar ise alfasıdır yanardağların, kafatasında bunlar çıkan var mı?
Neden soruyorum çünkü ahenk bir içinde bulunmaz. Ahenk için iki ve fazlası şart, gerekli. Tanrı veya şeytan varsa onlardan insanlığın bir şey çalması lazım? O da enerji.
Bu mudur yani? Bilginin ve merhametin ve çaresizliğin gözyaşını tetikleyen de kelimelerin ahengidir. Oysa kelime yokken, sembol, iz, nişan, işaret vardı.
İşte bu yüzden çağlar dönüşüyor devamlı, yani değişim yaşanıyor. Kaç kişi doğduğu yerde veya çevrede yaşıyor, o yere mesafeniz ne kadar? Tanrıdan, şeytandan da daha güçlü bir bilgi olması kaçınılmaz. Yani Tanrı(Allah-Ra-Göktengri…) üstü ve Şeytan ( irade-eleştiri-güç ..) üstü bir şey bir bilgi daha olmaması imkansız?
Tanrı ve şeytanı kucaklayan, çevreleyen, bir alan. Daire, çember, hale..!
Öyle demişti ya bir üstad; belki de bilmeden belki de başka gerçekleri düşünürken, Ya içindesin çemberin ya dışında. Başka türlüsü de imkansız.
Uyumak istiyorum çünkü açlığımı, enerji ihtiyacımı bastırabiliyorum.
Yoldan geçen adam durdu, baktı. Kadın harap gibiydi, başında Anadolu insanının bağladığı örtü, rengi siyah, üzerinde… Dokunma bana defol … diyen kükredi kadın.. Oysa tek isteği yardım etmek olan adam şaşırdı, kapıdaki görevliyle göz göze geldiler, görevli bu işe karışma der gibi bakarken;
-daha buraya gelmeyin, kaba olmak istiyorum, emir böyle diyordu. Oğlundan aylardır haber alamayan anne, yedi sülaleniz dağılsın, vardığınız yerlerde sürünün, tekrar geri geldiğinizde tekrar kovulun, Allah karanlığı üstünden kaldırmasın, diyerek belinden çıkardığı keskin bıçak ile şah damarını kesip yere yığılıverdi.
Ve yardım etmek istemek isteyen adam yardıma koşacak olsa da, karşıdan gelen alımın bir kızın; geçti borun pazarı sür eşeğini niğdeye. Ve artık kahrı bekle diyerek bir yere yığılmış ana cesedine bir de adamın yüzüne baktı.. burada gitsen iyi olur..
Han Kapısının içinden koşarak gelenler nöbetçiye kızgın bakış attılar, ne yaptın sen, verdiğini emirleri uyguladım efendim. Günah keçisi olarak seçilen kapıdaki görevli cinayetten şerri hükümlere göre idama çarptırılmıştı. Ve adam ile kadın da çoktan uzaklaşmıştı, çevreden altın karşılığı satın alınan görgü tanıkları ise daha rahat bir hayat sürmeye başlamıştı.
Geri geldi zalimler asır sonra, ve dağda yıldızlarla konuşan adam bu sefer haberi almıştı, geçti pazarı diyen kadın ise zalimlerin hanın dan bir övgü alarak ahkam kesiyordu.
-sistemizde yapılan yıkım çalışmalarından sonra kadınlarımız hak ettiği yeri almış ve tebaamız hiç görmediği nimetlerle refah içinde yaşamaya başlamıştır… diye konuşması bitirirdi, yanına gelen sekterinin hamili kart yakınımdır yazısının bulunduğu karta yazılan ismi gözleriyle onaylamıştı, bilgim var diyerek hızlı adımlarla kürsüden indi..
Evet sayın seyirciler, sağ kulvarda gelen günrüzgarı iki boy farkına kadar öne çıkmıştı ve yarışı kazanacağını düşünürken, gerilerden gelen şabanınruhu adlı at ise binicisinden daha çok kazanmayı istiyordu.
Seslendim çekirgeye, ne var usta yine ne var, dinlemedin mi lan oğlum beni, nasıl uyuyorsun bu saatte. Usta antenlerim açık, gözlerim kapalı içine ettin yine rüyamın. Ne salaksın sen usta bir rahat versene bana.. Çekirge, ne var usta ne var.. bıktım bıkıttın be.. yeter artık..
Gökler aksırdı çekirge özür dilerim, özür dileme usta ve ordan bana cola kapağında bir soğuk su bunaldım.. zaten özür dilemiyordum çekirge, özür dilerim yine de…Bunlar da kim usta, rahat bırakın beni, usta yardım etsene, bunlar kim.. Ebabil çekirge… tarihin yalanlarından sonra gerçeğin cırcırlarını onlara emanet ettim.. Bize doğru olan gerçek lazım çekirge.. Ve onlarda neyi taş yapmuruna tutacaklarını gayet iyi biliyorlar artık.. Bilgi yeniden bu topraklara geldi çekirge.. Şaman ateşi yaktı.. Duman görüldü.. Han savrulacak.. Şeyh uçmayacak.
Gandalf üfledi kelebeğin kulağına, kartallar kanatlandı ve bıraktı kendine boşluğa.. Beyaz büyücü sinirinden çıldıracaktı. Bir sinek girdi burnunda içeri o daha farketmemişti.
Abi sorma ne senaryo yazıyorlar var ya.. görüntüsel zihin okuma zihninin çok ötesinde. Lakin kimse kurtulamayacak ejderhadan.. Kış geliyor. Beş ordu savaşına hazırlanırken uzaydan gelecek bu sefer ejderha.. yoksa toprak yiyenler mi ejderha olacak.. kış geliyor. 😊