Kavil-En hüznün öte t’arafından bakıyorum hayata Damar damar isyan Sükut vurmadan lehçeme. Terkediyor ömür Uykuda gülümseyen kuşları Masumiyetini perçinlemiş Ölüyor çocuk tebessümleri Düş sokağında kalp kırıklıkları savruluyor Kederin dudağıdır suda açan karanfil Korkular sanki ruhumun yelpazesi Sapkın bir adamın ruhunda kan rengi bir tortu Gök kızıl kıyamet muayyen bir merhaba gibi arazlı sızılar ağlıyor Sormadım bulutlara neden hüzün var mayanızda Eprimiş masallar ördüm Anka tüylerinden Adı uçurum olan kimsesizlik Masum çığlıklar atmış bir yavru karanlık dünyada izbelik diz boyu hissizlik.. Ötesi, örülmüş şarkılar öğretisi hep Dilbağı örselenmiş küçük bedenler üstüne Utanan sözler birikir dilimin çeperinde Nasıl yazarım gülen gözler çığlığa bürünmüş Çiçekler açacaktı daha eteklerinde Hani umutları nerede? Gül yüzlü yağmurlardır çocuklar Toprağı suluyor şimdi o masum gülüş Yırtılıyor boğazımda hıçkırık İnsanlığın yüzkarası bir feryat ellerim varmıyor yazmaya... Çalmayın çocuklardan masumiyeti Nuray AYHAN... 2.Temmuz Perşembe 2020 Döşemealtı /Antalya |