Rüzgârların
Şamar oğlanına çevirdiği
Bulutların gözyaşları
Dinmek bilmiyor bir türlü.
Poyraz
Kükreyip güneye sürgün ederken
Sam yeli kudurup
tekrar kuzeye savuruyor..
Yurtsuz gezginler misali
Iki arada
Bir derede kalmış garipler..
Rüzgârların yer kavgası yüzünden
Kaplumbağa misali evlerini sırtında taşır bulutlar.
Öyle yufkadır ki yürekleri
Dokunsanız kirpiklerinden
dolu dolu inci taneleri dökerler..

Oysa Rüzgârlar tam tersine çok gaddar ve acımasızlar.
Poyraza
Gözlerine duman gidecek
az öte git deseniz
Pelerinini çıkartıp
yerküreye savaş açar
Sam yeli
İnsanlara değince buz gibi soğuk duş aldırırken
Kar’a kor gibi dokunarak yüreklerinin yağını eritir ve
Asyayı avrupayı sele verir
Mihrican
yeşile düşman
Her sene en az bir kere
Bitkilerin ciğerini yakar kavurur...

Bulutlar öyle mi ya
Bulutlar rüzgarlar gibi
Asi hırçın karşılamazlar canlıları
Bilakis
Bütün dağların taşların isini pisini yıkar
Çarşaf, çarşaf gün yüzüne sererler.
Pas tutan yüreklerini
özene bezene zımparalar
Cila sürüp parlatırlar.

Toprak ananın
Çatlamış dudaklarının
En etkili iksiridir bulutlar mesela
Ve
Sarı sıcaklarda ruhunu serinleten
Yeşil empirme fistanı
Rengini gökkuşağından alan saten yüzlü yorganı yastığı...
Bulutların gözyaşları...

Nafize
30.6.2020
21.21