Kimi Bilemez Kimi Bulamaz
Kimi bir lokma ekmek uğruna
diyar diyar savrulur Hasret özlem otağın da yanar kavrulur Kimi önündeki tüm nimetlere kör bakıp elinin tersiyle vurur Kimi yokluk için de helal aşıma haram katmadım kendi çabalarımla ayaktayım diye övünür Kimi haram parayla aldığı katın yatın sevdasıyla avunur Kimi yavrularını doyurabilmek için tandır üstünde ciğerini evirir Kimi eteğindeki kavurganın kıymetini bilmez ayağına gelen kısmeti kapıdan geri çevirir Kimi sahra çöllerinde bir yudum su ile can bulur Kimi mutluluk deryasında yüzmesini bilmez çırpına çırpına boğulur Kimi dikenler üstünde of demeden güle oynaya yürür Kimi asvalt yollar da dik duramaz yalpalar Gül yüzünde güller açacakken Gözlerini kızıl kanlara bürür Kimi bir damla sevgi uğruna göz yaşlarıyla yoğrulur bin kere düşse bile tekrar tekrar doğrulur Kimi pamuklar için de yaşamayı red eder toz bulutlarıyla ordan oraya savrulur Nafize |