MEMLEKET ÖZLEMİ (II)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ŞİİRDE GEÇEN İSİMLER KÖYÜMÜN MINTIKA ADLARIDIR.
VE HATTA YÜKSEK KAYALIKLARIN DAHİ KENDİLERİNE ÖZEL İSİMLERİ VARDIR. Dağların yamacının sise bürünmesini İlçeden köye kadar yaya yürünmesini Susuzbel’e varınca köyün görünmesini Özlemin dinmesini özledim memleketin Hacıkıran, Sandıktaş, Berlik, Kayadüzü’nü Kaysı, dut, vişne, elma, aluç, öküzgözünü Bacadan tüten duman, tandırdaki közünü Bayırını, düzünü özledim memleketin Sabah erken kalkarak kuzuyu gütmesini Soğanın, çökeleğe yoldaşlık etmesini Şen olan hanelerde bacanın tütmesini Kuşların ötmesini, özledim memleketin Balkayası, Direktaş, çeşmeyi, dağ yolunu Körmamo, Deliktaş’ı, Tosunağa Kolu’nu Aşılıkol, Çayiçi, Venk’i, Tazıbeli’ni Körpınar, At Gölünü özledim memleketin Gün akşama dönerken, güneşin batmasını Karanlığın koynunda yaylada yatmasını Aydedenin kızınca kaşını çatmasını Gecenin bitmesini, özledim memleketin Hamzacık Pınarı’nı, Kevenli’nin kaşını Bediris, Göçyolağzı, Saya, Elkuşbaşı’nı Deveçökeği sonra, Peyler, Sorkunbaşı’nı Gedik, Eğertaşı’nı özledim memleketin Kışın kınalı keklik peşinde koşmasını Kar, tipiye bakmadan karda dolaşmasını Engel nedir bilmeden esriyip coşmasını Dağ, tepe aşmasını özledim memleketin Kamışlı, Haşkeloğlu, Cingiş, Gavurkanı’nı Topsöğüdün gölgesi, Oluklu, Çalgan’ını Ulupınar, Yalnızer, yaylanın yabanını Ayrımsız her yanını, özledim memleketin 22.05.2020 |
Belirli bir yaştan sonra hayatın yorgunluğunu atabileceğimizi düşündüğümüz ve geçmişe olan özlemlerin doruğa ulaştığı bir evrede "memleket hasreti" daha bi yaman çöküyor insanın yüreğine.
Karamsar bir çizgi çizmek istemem ama... Ne var ki, orada anılarımızdan başka hiç bir şeyin aynı olmadığını görünce hayal kırıklıklarının acısı sarıyor bu sefer insanı.
Çünkü!...
Toprak damların yerini, kiremit çatı, uydu antenleri almış,
Dört mevsim gürül gürül akan pınarların en az yarısı kesilmiş,
Devasa dağlar, tepeler, kayalar bile adeta küçülmüş,
At arabası, kağnı, döven, saban'dan eser kalmamış,
Her evin önünde eski, yeni arabalar,
Harman zamanı!.. harman zaten yok. Otlar bürümüş,
Tarlaların hangi ara biçildiğini bile fark edemeden ırgatlık sona ermiş.
Koyun kuzu hak getire. Daha neler, neler...
Tek ve buruk tesellimiz, geçmişte yaşadığımız yerleri gezerek, anılarımızla yeniden canlandırmak aklın erdiğince...
Yüreğin dert görmesin, her şey gönlünce olsun ağabeyim.
Saygılarımla.