BUHRANDAN ÖZGÜRLÜĞE
Kuşkularımda sancılı zamanım, yorgun sorgularım
Yolunu bulamadı duygularım, bozguna uğradım Günlerim bungun, umutla beraber soyguna çıktım Solgun hayatın devam etmesi çok zor, ayaklarıma ağır aklım Ölüm sessizliği gibi beklerim, her şey kutsalım için Derin bir iç geçirdim, insaniyetimi kaybettim İnsaf etseydim köleydim, ben kendime yeterim Hislerime yenilik getirdim, ümidin her zerresine işledim ihtilali Bağışlayamam susan insanları, kurunun yanında yaş yanar Günahlarından arınmayanların avarızı eksik olmaz, koptu balatam Berbat hayatım boran, buhrandayım berrak değil hiç bir an Çıkmazdayken dakikalarım kayıp, hegemonya uğratır travmaya Güzel görüntüler senelerdir bize uzak, düşlediğim hayat kursağımda Sözlerin dökülmesi yasak, iki büklüm hükümlülerin hüznü başına bela Hümanizm görüşü memleketimde hayal, ötelenmişlerin ömrü hüsnühal olmayacak Bir illüzyonda sanki halk, kontrolsüz şekilde körkütük, yönetenlere bağlanmışlar Düşüncelerini acizlikle, fanatik bir şekilde esinlenir Esir düşlerimle kayıp türler içinde esip gürlerim Korkak neslin pür zihinleriyiz, hür beyinlerimiz Büyülenmiş bilinçlerin arasında özgür ruhlu cengaverleriz |
Konuşunca susturulanlar ço0k ve çoğaldı, aydınlıkların içinden,
Baş edilmek istenen olaylar arasında öncülerin önü kesiliyor, aydınlıkların içinden,
derler ya; söyleyeceğine kes ye
hal bu.
Bizler malesef bu aydınlıklar içinde ve arasındayız.
Son derece katılıyorum bu anlamlı ve manidar esere.
Saygı ve selam