BİR ÖLÜNÜN HASRETİ
Boynu bükük öksüzün özlemi gibi yüküm
Ömür boyu dört yanımı saracak içimde ki ölü Bölük pörçük yüreğim, nankör biri gömülü Bir de memleket hasreti çeken birini düşün Aşağılık diyarda milletine sevdalı, kaya gibi bir sanatçı Yaşadıklarını yaşasan kaldıramazsın, şarkılarından anlarsın Her insan gibi karışık duygularında hatalı olması yanıltmasın Gurbet hicranı kolay mı sandın? Bu acıları bozar mı sandın? Kabahati ağır mı? Sevmenin neresi yanlış Bizardı duyguları, bitap düşse de ayaktaydı En büyük acı ayrılamayanların elvadasıdır Ömrünün geri kalanı vatanından ayrı, Fransa’da hala mezarı Yargılayanların çıkardığı anlamdan belli anlakları Abalı abdal halkına aşık, dili yüzünden sınır dışı Anıları yaralı, acaba susan herkes ahraz mı? Kaç Ahmet ülkesi uğruna döktü gözyaşı? |
anladığımca gençsin ve ben sanki biraz daha eski
ve zamanında Cem Karacalara " dönek " demeyi de iş sayan
ve sonra adamın o senin aşağılık diye yerdiğin Yunan adalarından ülkesine en yakınında bağırışları; " memleketim, memleketim"...
ve ilk Nazım olmalı elbet, Varna'dan...
ve bence sen ve ben'in yargılamaya da hakkı yok derim " karışık " dediğin türkü olanlarını elbet adam gibi adamlığına eyvallah ettiklerimizin.
dostlukla.