0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
214
Okunma
yanı başımda
bin yıl sonranın putları
çömelmiş su içiyorlar
bin yıl sonranın aksanıyla konuşuyorlar
unutulup yitmemek için
- ve anlaşılmak
adıyorlar seslerini
sahip olduğum her şeyi toplasam
bir dilencinin elleriydi
halbuki su vardı anılarımda
çamur ve otlar
kusurlu gülüşler vardı
sonra sesler
zamanla nasıl da azaldı
- hayat hırsla yaşanmamalı
ezbere bildiğim bir duayı
zar zor kekeler gibiyim
yıkımlara tiryaki oldum
ama terbiye etmedim ellerimi asla
koştum barikatlara
sırtımda bin yıl öncenin mektupları
sözleri sinmiş boş ağıtlar
gittim ve unuttum
ne zaferleri unuttu el işi askerleri
gözlerimi kapadığımdaysa sadece
çekiç sesleri
hep yarın
ve durmadan anlatan su
ömrüm ağır bir gündüz uykusu
içinden çıkamadığım
rastgele sofralar oturduğum
alıngan bir köledir mutsuzluğum
sultanlara ulufe dağıtır
kuyulara sular bağışlar
ve korkup uyanır gece yarısı
bahçelerde rüzgara amade
yeni putlar doğar
yalınayak sözlerdir dilinin altında
sözlerini ezeli masala ular
sonrası kıvılcımlar
kıvılcımlar...
5.0
100% (4)