Gönül ÇelenBir Seher vaktiydi, Kaldırdı şeyda bülbülü beni, Balkonun gülleri dikenli. Âh, Sevgili, Sanma ki unuttum seni. Sendin o; Serseri görkeminle, Beyaz kolalı gömleğinle, Maskülen hallerinle, Beni dayanılmaz, Sana sarhoş eden. Ah, O sırma saçların, O kömür kaşların, Rüzgar estikçe, Tane tane gezinen, Arasında parmaklarının. Sanki bana hitap edercesine, Sanki bana gel dercesine, N’olur geç olmadan „kal” de bana. Yâr o gülüşün! O değil mi, beni savunmasız eden, Dizlerimi hissettirmeyen, Aşkından mum gibi eriten... Gönül çelen! Uslanmıyorum bak, İçimdeki fırtınaya inat, Sana yanarak kavrularak. Firardayım! Tutunamadan, Duyuramadan, Sesimi, Kimseciklere... Kimsecikler bilmesin diye, Sana yandığımı, Serserice, Bir mum gibi eridiğimi, İçimde yaşatan „seni”! Düşlerimde bir sen varsın, Bir sen varsın karanlık gecelerimde! Ve yine ben, Seher vaktinde, Bekliyorum seni... Olur ya, Belki yine Dikenli güller arasında bakıyorsundur yollara. Gönül çelen! Vuslata erişmek için bekler bu beden, Senin için yorulmaya devam eden. Bulmak seni, Sanki „kızıl elma”da arar gibi. |
Güzeldi dizeler
Gönlüne, ömrüne bereket
Sağlıcakla