1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
644
Okunma
Batan güneş altında mor halkalar belirmiş
Birikmiş kasketinde dünyanın bütün kiri
Şakaklarında umut bekledikçe delirmiş
Aralamış kapıyı gelir zannıyla biri
Ah çekip duvardaki fotoğrafa bakıyor
Siyah beyaz bir gelin, siyah beyaz bir damat
Yıllanmış tabakadan bir cigara yakıyor
Diyor, nasıl da geçti bir çırpıda şu hayat
Yudumluyor usulca sabahtan kalan çayı
Titreyen parmakları dolaşıyor yüzünde
Belki tek ses duymadı, böyle geçti kaç ayı
Kimi zaman matemde kimi zaman hüzünde
Evlat torun kalmamış hepsi başka diyarda
Arada bir kokluyor hasretin tütsüsünden
Sanki tüm dünya şadan, insanlık bahtiyar da
Bir tek o düşmüş gibi vuslatın kürsüsünden
Bastonuna tutunup birkaç volta atınca
Çekiyor şiltesine dizlerindeki maraz
Sayıklıyor maziyi yatağına yatınca
İçindeki acılar dinginleşiyor biraz
Kimler attaya gitmiş, kimler kalmış geride
Bir çocuk olsa belki bilmez yaşam habistir
Nevbaharı düşlemek nasıldır zemheride,
Anlatamazsın artık, huzur nasıl bir histir
Ölümünü bekliyor bekler gibi sabahı
Ki güneş artık ona son nefeste vuracak
Bütün hırsı tükenmiş, kalmamış hiç tamahı
Görmez kendinde feri hayal dahi kuracak
Diyorum ki nefsime doğum ölüm tek beste
Zaman denen şu yalan aynasını açacak
Kalbin tutsak olursa ömür denen kodeste
Öz derdinden öteye yer mi kalır kaçacak
5.0
100% (1)