TÜKENMEZ YALNIZLIK
Gök gürültüsü ve cama inen yağmur damlalarıyla uyandım bu sabah
Bir de üst komşumun pervasızca vuran çekiç sesi Hava puslu ve karışık aylardan nisan günlerden cumartesi Ne istiyorsunuz benden can alan sesler ne istiyorsunuz İşte bu yalnızlığın ta kendisi Duvarlarla konuşmaktayım cellat kırmızısı renkli duvarlar Farkındayım onlarda sıkıldı benden artık ayrılmak istiyorlar Yalnızlığım ve ben yalnızız bu köhne odada Bir yandan odamın mahsun ve mahcup penceresi Bir yandan sokak lambasından süzülen safran sarısı ışık Yalnızım işte kafam karma karışık Yalnızım ve kendimi dinliyorum Kendimi dinledikçe üretiyorum adeta kafamda binlerce hastalık Bir de bu eksikti sorma sorsan yarına çıkamayacaktık Tik tak tik tak duvarda ki saat Sessizliğimi yırtarcasına kafa bulandırıyor Gidip gelmekteyim evimin odasında bir hücreden farksız Duygularım volta atıyor Yine akşam oldu o da birazdan devredecek zindan karası geceye Yıldızlar düşecek gökyüzümden Ve ben düşeceğim yine bir bilmeceye Anlatamam artık yalnızlığımı kelimeler yetmez Yalnızlığımda yalnız benden Tükenen ömürdür yalnızlık tükenmez Sedat Kesim |