nesneye bilenirken
eşyanın tüm hallerine dolaşmış hüzün
otların rüzgarda açığa vuran savrulmalarına ve yukarı vurmuş sürgünlerden doğacak dallara ruhsuzluğa adanan cehennemin bitki örtüsüyle kaplı su, toprak, günışığı, madde yine su, toprak, günışığı ve madde bir kent adı, yapıların arasında o kentin adına vakfen sürdürülen şahitlikle bir kent adı akmayan çeşmelere sülüs tarihler düşen yazı yıkıntı bahçelerin anaforlarında kaybolan ibareler geçen yılın yaprakları tutuşsa? kundağı ve külü yaratıp kutsayarak tarihi islerle anlatsa? elbizlerle örterek açık camları boğanaklarla susturulan dünyada tam ortasından biçip anımsananı aşkı anlatmayan ne güzel şeyler var cisim olamadan evreni bir uçtan diğerine kateden öyle sessiz. |