3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
653
Okunma
tanımlamadığım boşluklar bana tanımadığım birisi gibi.
davrandı gece alelacele sehere varmak için
kapılar tokmaklarına küsmüş birer korkuluk
annemin ruju var hala dudaklarımda
size dolu dolu sözlükleri sıralayabilirim
size bir menekşenin renklerini sayabilirim
size bir kedinin kuyruğunu çizebilirim
ama ortaya dökülmüyor yine de içim
geçen gün bir toka buldum saçımda
geçen gün ellerini buldum mesela yanaklarımda
geçen gün bir şarkıyı öyle uzun okudun
sanki içimi okudun.
sanrı insanın artık bir göz seğirmesidir
unutulan yollar, açılmayan kapılar, görülmemiş güzellik de eştir
upuzak yerlerde katledilen insanlarla
ah benim iki isimli yalnızlığım
ah benim iç içe geçen rüyam
hangi çocukluğumdan başlasam
dönmüyor dünya
koparılmış gibi düştün yine dalından boynundan
ah benim çok incinmiş çocukluğum
kendini atıyor müntehir kayalıkları un ufak denize
kimi kum olmayı seçiyor bir kıyıda
kimisi suyun dibinde karanlıkta durmayı
çoğu zaman atlıyorum içimden
çoğu zaman boğuluyorum içimde
sonra dedim ki sana
öyle bir denizin var ki
bütün okyanuslar içinde