Sırrı Kırık…Baktım gözlerinin içine O büyülü yatağında çırpınan ateş yok Ak ismiyle fecir saçlarına doğan gün feveran ediyor Kuşların uzun şarkıları dolaşmıyor yüzünde… /…/ Ne kadar soyunursan soyun Hangi ayna hatırlar Sureti karşısında olmadıkça Kahir derinliğin kâhini Ayın eğnisine berkitilen ece Yaşama deneyimli Biraz daha dur yerinde Yaratılış nasıl nakşedilir Yoksul özlem duvarına Hayatı ateşle damıtanın külden olunca müfredatı Şimdi söyleyin kaç yaşam eder sevginin bağışı Ağır ağır Yırtılır gök kubbe Karanlığın neşidesi çalkalanır Ay vakti kırılır -neşe- Avuçlarıma saklanır bulut Kirpiklerim yağmur Elim yüzüm -sen olur- Yağar gece Kolay değil Göğü çözüp boşluğun güveniyle düşen her damla tin Sırrı bilen aşina dillerden müjdeler beklerken Her taşı kaldırıp baktım altı sin Hangi omuza yaslansam Simleri dökülmüş ve köhne Suretimi görmüyorum Hiç birinde Bazen bıkar insan Hayata tutunup kendini ıskalamaktan İlahi bir rüya istiyorum ışıklı tepede İki camdan kale Baktıkça görünmesinler birbirlerine Aynanın içinde |
çok acıklıydı, yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla