Tekrarına Dolan An...
Mazlumlar dergâhında
Sevgiyi nasır eylemiş kalpler Zulmün saçlarına hasret cemresini düşürüp Hicrana yürürler... Şavkı acze düşmüş Ölgün ufkun müdavimi Yorgun gözlerim... Gamlı kırbacın sahibine itaati gibi Çarpar yüreğin sahanlığına İnce hüzne kederle yaslı hatıra Dokunsam... Derdest edilir efkârı Ruhun girdabında tavaf eder acı Anlamaz aşkı inkârı Tanış gecenin sır’ı dökülür efil efil Güz akşamına dolanır yüzün Mağrur bakışlarında Kaç yağmur saklı kim bilir Büyüsü sırtında esir minyatür Tutunurken Omzundan k/ayıp düştü Gönül Şimdi nereye gitsem Birikintilerde ayın gümüş yüzü var Soğuk renkli İçimdeki gül |