İSTANBUL'DA SABAH OLURKEN
STANBUL’DA SABAH OLURKEN
Coşkularla martı çığlıkları uyandırır beni Bir sahil şeridinde pembeleşir ıslak öpüşler Aşkı, sevgiyi unutmuş motor sesleri arasında Kimi deniz otobüsüne yetişen acemi aşıklar Bakırköy iskelesi kalabalığında görürüm seni. Marmara sularında oynaşır solmayan gülüşler... Uyandı uyanacak sokağın yaşamsal nefesi Yalnızlığı dokuyan, apartman duvarları sükun Kız Kulesi’den geçmişe uzanan aşk efsanesi Umut sepetleri omzumu keserken argın argın Bir yüz gülümsüyor, ışıltısında Boğaz’ın sesi Emirgân Korusunda renkten renge salınışlar... İstanbul’da sabah olurken, elimde bir büyülü fırça Boyarım bir baştan başa erguvani menevişlerle En solgun semt şimdi baharın ateşli kucağında Ve özgürlüğün sesinde insan manzaraları ışık ışık Yeşili tükenmemiş, kıyıma uğramamış bir İstanbul Dostluğun alıcı kuşları uçar gökyüzünde fellik fellik.. Sabah olacak diyorum da İstanbul’da ürkerek Dünü taşıyan dertler, tasalar, çöreklenmiş içre Bin bir aymazlık, görmeyen göz, duymayan kulak En iyiye , en güzele en sevdalıya delice tutunmak Uyanmak demokrasiye güneş öpüşleriyle haziranda İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi Cumhuriyet’i boyamak... Gülşen Şenderin |