Miyase'm
Günlerden tefekkür
Saat sensizliği yıllar geçe, Hüzün ayının iki bin onaltısı Ben üzerine hasretin sinmiş kıyafetimle çıkıyorum Seni sevdiğim bu dağınık evden. Çantama sen kokulu kitapları koyup yürüyorum iğde ağaçlarının gövdesi altında. Her nefeste içime çekiyorum seni ve iğde kokusunu... Ah güllerin bile gıpta ettiği güzel Miyase’m Hüznün en kalabalık olduğu bu demlerde En sesli kelimelerle seni haykırıyor bu yollara dilim. Ben deli gibi anlatıyorum seni Nefes nefese, heyecanla... Bir tek asfaltlar dinliyor ve Bir tek onlar arıyor seni Adım adım, Sokak sokak, İl il... |