MADİMAK'DA TESPİH
MADIMAK’ DA TESPİH
-Tespihin öyküsünü bilir misin? -Hayır, ne öğreten oldu, ne de ben merak ettim. -Öyle ise beni dinle de öğren bari! 33 boncuk deyip de geçme. Ağızda 32 diş, MADIMAK’ DA TESPİH: Bir imam, bir ben, bir de Madımak 35! -Tespihin öyküsünü bilir misin? -Hayır ne öğreten oldu, ne de ben merak ettim. -Öyle ise beni dinle de öğren bari; 33 boncuk deyip de geçme. Ağızda 32 diş, MADIMAK’ DA TESPİH; Bir imam, biri ben, bir de Madımak 35! Vakti zamanında derviş, onca yolu kat etmiş ve Peygamberi ziyarete gitmiş. Görmek nasip olmamış. Dönüp de geri gelmiş. Son bir kere daha gitmiş. Git gel git gel bizim imanlı dervişe, Peygamberi görmek nasip olmamış. Ne var ki bizim derviş, üstelik de fakirmiş. Kendini ispat için, her ziyaretinde peygambere, bir dişini feda etmiş. Ağzında 32 diş, MADIMAK’ DA TESPİH; Bir imam, biri ben, bir de Madımak 35! Nihayet bizim derviş son ziyaretinde, Peygamberi evde bulmuş. Mutlu olan fakir derviş, elini ağzına atıvermiş. Ağzındaki son dişi de çıkarıp, buyur ya resul demiş. Peygamber soruvermiş; "Bu ne ola ya derviş? Derviş şöyle zikretmiş; "Ben çok fakir biriyim. Sana her gelişimde, çıkartarak bir dişi, armağan niyetine bıraktım senin için. Ağızda 32 diş, MADIMAK’ DA TESPİH; Bir imam, biri ben Bir de Madımak 35! Peygamber duygulanmış. Dervişin dişlerine, bir diş de kendi dişinden eklemiş. Ve nizim fakir dervişe vermiş. Zümrüdü Anka (Simurg) gibi, dişin toplamı, serviste otuz üç etmiş. kaybetmemek için dişleri derviş, tek tek dişleri delivermiş. Sonra de ince bir ipe dizmiş. Böylece anlamlı dişler, bir anda tespih oluvermiş. Ağızda 32 diş, MADIMAK’ DA TESPİH; Bir imam, biri ben, Bir de Madımak 35! Efkan ÖTGÜN kalin ] |