ANTALYA'YA GEZİ
ANTALYA’YA GEZİ
Yolculuk başladıysa bilmem nereden Açın Radyo Akdeniz’i hemen. off offf offff *Çekemedim Akça gızın göçünü Yol ver bana çubuk beli geçeyim* Der güzel türkü de Ali Gürlü. ve ardından geldi hemen ’’Antalya ’nın mor üzümü Severler boyu uzunu İmamın güccük gızını sarsam ne zaman ne zaman’’ .... Öyle bir geçer ki zaman Gözünü açtığın an, Karaoğlan Parkından, Seyre dalmışken Akdeniz’in güzelliğini Dalgaların sesi çağırır seni Konyaltı’ndan Lara’dan. Mavinin dinginliğine doyamadan Bir martının kanadında uçurur seni zaman Düden Şelale’sine. Mest olursun çağlayan köpüklerin sesinde Güneş batmak üzereyken Günün yorgunluğu çöker üstüne Zar zor atarsın kendini Beş yıldızlı bir otel lobisine. Uyuyup dinlenince bu rüyalar şehrinde Güneş vurur pencerene Uyanırsın meltem esintisiyle Devam gezmeye. Kucak açmış bekliyor seni Kemer,Aspendos,Side. Ve Karain Mağarası. Bitince gezi, Dönüşte biraz soluklan Kepez üstünde. Antalya’nın güzelliğini kuş bakışı izle. Çevir başını gökyüzüne Göreceksin dökülen şelalenin üstünde Büyük Atatürk’ün resmini Ve rüzgarda nazlı nazlı dalgalanan bayrağımızı Altında bir yazı, ’’Hiç şüphe yoktur ki,Antalya dünyanın en güzel şehri ’’ diyor Atamız ileri görüşüyle. Hüzünlü gözlerle, ’’Ne çabuk bitti gezi’’dediğinizi, duyar gibiyim şimdi. Haklısınız doyulmaz ki Antalya’nın aşkına. Bekleriz gelecek Yaz’a. MELAHAT ÇETİNKAYA |