OLSA OLSA...
Mevsimsiz bir yaftanın hüznünü b/içiyorum:
Doğurgan yeminlerinde yeryüzünün Şelale misali akan mısralarda İçimi serdiğim Rabbime söylemimle Âşık sıfatına sarındığım Yerli yersiz her günde yıkılsa da bentlerim Maviden ibaret sevdiğim yenilgilerim Ve işte mahlasım aşk: Yüreğim kıvanç Mevsimi ne sen sor ne ben söyleyeyim, azizim. Fıtratıma sarındığım beyhude bir gece Özlemin kaçan iplikleri Kimince hüzün kimince günce Maviden ibarettir de Nisan tasım Aşkla devinen mabedimde Beylik bir nazire Bir ömür içime kapandığım Sevdiceğimin nezdinde Taşlansın da duvarları yan çizen hayallerin. Rahmetin devasa gölgesi Üzerime düşen her hâlükârda aşkın haznesi Bir kör şahinim Bir kırık nokta Kırılgan yüreğimle saf tuttuğum her köşe ve hece Kördüğümüm bir ömür Lütuf bildiğim şunca sevi yüklü aciz varlığım Körelen ömre değil Yandığım ömürce bilinsin de Gelmedi asla kâfi. Güruhlar savururken nidalarını Toz kondurmam ben aşka Matemin yüzü suyu hürmetine Varsın kapıldığım bunca tasa eşlik etsin günüme Ne açan gülün Ne gümbürtüye giden dünün Varsa yoksa Kıyama durduğum Salındığım kadar da s/avunduğum gizem Ömrün secdesi varsa yoksa ektiğim İnanç yüklü benlikte Kavuşan iki yakam Olsa olsa şiirin nezdinde. |