Mazi Kalbimde Bir Yaradır
Mazi kalbimde bir yaradır;
Ne hacet dünyamı başıma yıkan o ela gözlerini unutmak! Haddini aşmış duygularım kokunu başka tenlerde ararken, Sensizliğin girdabında ıstıraplar düşüyordu payıma, Ve ayrılığın zehrini yudumlatırken kuruyan dudaklarıma, Omzuma dokunan bir elle irkiliyordu yorgun bedenim alıp sürüklerken ruhumu uçurumlarına.. Mazi kalbimde bir yaradır; Anılarımızın olduğu her sokakta yaraların canlanırken buğulanan gözlerimde, Sebepsizce yaşlar süzülürdü yüreğimden akıp giderken ruhumun boşluklarına, Ve güzün ıslatmayan yağmurunda aşk şarkıları mırıldatırken, Sırtıma sapladığın hançerlerle yokluğunun çekilmez hasretiyle boğuşuyordum ölüme meydan okurcasına.. Mazi kalbimde bir yaradır; Kırık kalemime lekesini sürüp zehrini nakşederken mısralarıma, Kan ter içinde kıvranan sancılarım gülüşüne muhtaçtı sürerken merhemini tenimin özlerine, Ve huzursuzluğunun bedelini ödetirken sol yanıma, Dilsizliğim sağırsızlığıma ihanet ezgileri söyletiyordu ’Gör, bak bu senin eserin ’ çığlıklarını hatırlatırcasına.. Mazi kalbimde bir yaradır; Susuzluktan çatlamış dudaklarıma umudun şarabını içirirken, İncinmiş gururum dönersin diye bir ömür yollarını gözetliyordu, Ayrılık başka dillerde destanlaşıp sevda kervanlarını göç ettirirken, Hüzün, kabuğuna çekilmiş gecenin zifirisiyle boğuşuyordu, Ve huzuru rüzgardan alıp tüm birikmişliklerimi kusarken gökyüzüne, Yalnızlık, çaresizce boynunu bükmüş bir çocuk gibi ağlıyordu, Yapraklarını soldurtmuş ömrünün enkazından kırıntılarını toplarcasına... |