5
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
1986
Okunma
Ay ışığı düşüyor avuçlarıma
Bir günah gibi üzerime yağan hatıraları parçalıyorum
Yavaş yavaş alışıyorum yokluğuna
Sahipsiz bakışlarımla maziyi savuruyorum..!
Arıyorum izini soğuk kaldırımlarda
Sıradan yüzler arasında eriyorum
Kan ter içindeyim, eremiyorum sırrına
Çıkarıp gönlümü, hasretini kamçılıyorum..!
Sonbaharda açmak isteyen yaprak gibiyim sanki
Dalımda bir garip bülbül ötüyor
Kendimden geçmelerim geliyor aklıma
Bir ayrılık rüzgarı esiyor dökülüyorum...!
Aklım adresine döndükçe, gerçekler çarpıyor bir bir yüzüme
Çaldığın umudumu yeniden yeşertmeye çalışıyorum
Meğer kendime çok az kalmışım
Ziyan olmuş en güzel yıllarım
Çıkmaz yolları zorluyor feleğe çatıyorum..!
İçirdiğin ateş gözlerimde alev alıyor
Yıldızlar kopuyor gökyüzünden
Mutluluğu dileyemeden yokluğun sızıyor göğsümden
Akıtıyorum yaşlarımı özlemini tutuşturuyorum..!
Sonra, kendimi sana verip acı ağıtlar dinliyorum
Tuzdan izler bırakıyor ara sıra gözlerim yanaklarıma
Ellerini ellerimden çekişini hatırlıyorum
"Hoşçakal" derken kalmasını elimin havada
Sorgusuz sualsiz susuyorum..!
Sanırım saat sıfır beş suları
Ayak sesin vuruyor kulaklarıma
Dudaklarımda bir veda şarkısı
Son gülüşün dikiliyor karşıma
Yine boş hayallere sarılıyorum..!
Ay’ ışığını kesiyor usulca
Sensizligin sızısını koynumda saklıyorum
Olan Oldu ve sondu, bitti bu rüya
Kaybettiğim yarının sabahını öpüyorum..!
Yaşananları hiç yaşanmadı sayıyorum sonra
Kendimin ellerinden tutup doğruluyorum
Başımı yaslıyorum kırıldığım aynalara
Yüzümdeki yalnızlığı siliyorum..!
Sen başka başka rüyalarda
Ben sırtımda yaslı bıçakla
İçi sensiz bir kalbî toprağa veriyorum
Değmesin kimse feryadıma..!
Sana bırakıyorum ömrümün baharlarını sevdanın hatırına
Simsiyah sözcüklerle ellerimi semaya açıyorum
Her düşen yaprağı gördüğünde beni hatırla
Bir gün sende seveceksin biliyorum..!