Çocuktum, anlamadım
Her şeyin para oldugu şu dünyada senin beni sevmemen çok normal.
Benim seni sevmem ise o zaten aşikâr. Çünkü gözlerin mesela. Şairim ben, bu bile yeterlidir. Siz taşı görürsünüz, ben o taşının kalbini hissederim. Siz yolda yürürken adımlarınızı atarsanız sadece. Ben karıncaların içinden geçerim, çalım atarım onlara. Siz sahil kıyılarında denizi seyrederken... Ben dağlarda gezerdim, yerde oturur karıncaları izlerdim. Siz denize nazır rezidanslarda sitelerde büyürken. Kerpiç evlerden çıkamadı benim çocukluğum. İstanbul’u fotoğrafından tanırdım. Aşkı ise topraktan, ekmekten, merhametten. Babamdan tanırdım... Gençlik yıllarında kaçırdığı yavuklusundan. Siz, sizler geceleri konuşurken sevdiklerinizle sabahlara kadar. Ben yastığımın altında ona yazdığım şiirlerle uyurdum. Siz sokak ortasında sarılırken, el ele tutuşur öpüşürken. Ben cüzdanımda ki fotoğrafı bile dudağından hiç öpmedim. Her şeyin para olduğu bu dünyada anladım bunları ben. Ekmek bulamayan insanlar varken bize ne olduysa yaşamak kaygısı çökmüş omuzlarımıza. Rızık korkusu... Oysa hiç doymazmış insan. Zengin olmak istermiş. Daha zengin. Bir daha zengin... Şimdi anlıyorum. Ne zaman ki yorgun düşmüş bir çocuk görsem. Oyuncağı olmayan çocukları... Anne baba demeyi unutanlari. Kimsesizleri.. Her şeyin para olduğu bu dünyada anladım bunları. Kıldığım her vaktin namazında anladım. Annemin babamın olmadığını. Siz her gece zenginlik hayalleriyle uyurken Ben, zoruma giden şeyler olurdu anlatamazdım kimseye Allah’la konuşurdum. Ömer Altıntaş |
Her şeyin para oldugu şu dünyada senin beni sevmemen çok normal.
Benim seni sevmem ise o zaten aşikâr.
Çünkü gözlerin mesela.
Şairim ben, bu bile yeterlidir.
Siz taşı görürsünüz, ben o taşının kalbini hissederim.
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı KUTLUYORUM...