SUSMA
Susma, bir şey söyle.
Gri hayallerime girme hep. İçimi ısıtan duru damladan, Daha arınmaya binbir sebep, Ve bir daha hiç susmadan. Susma, bak gözlerime. Başka hayaller mi olman gerek? Anlayabildiğim bu kadar seni. Seni sessiz sedasız severek. Daha anlamadan sevgini; Ya da sevgine güvenerek. Susma, konuş benimle. Daha da susman tahammülsüzken, Tahammülüm yok fazlasına. Gereği kalmadı gereğinden. Sendeki bu gölge ihtirasına, İhtirasım olan her şeyden. Bir noktadan bir sonrasına, Bir sonrasından her noktasına, Tüm ayrıntıları gizleyerek. Susma, bir tepki ver. Belki sessizlik öldürür beni. Belki belkilerinle boğulurum. Gerçeği zorlayan hayalleri; Hayallere inat unuturum. Çünkü sonsuz bir sabah gibi, Sonsuz olmanı istiyorum. Susma, haykır bana. Bir şimşek gibi gelip geçsin. Senizler süt liman olsun, Rüzgarlar teninden essin. Sonbahar gibi ılık ılık, Hissedeyim olsun bitsin. Susma, fısılda bana. İnceden duyulan bir ses gibi, Kulak kesilip dinleyeyim. Bitmeyen bahar ezgileri, Ve kuş sesleri hissedeyim. Yaşanmamış tüm sevgileri, Sadece senden bekleyeyim. Susma, anlatsana. Ben gözlerinde hapsolurken, Pür dikkat dinleyeyim. Yarın ne getirir düşünmeden, Geleceği hiç dert etmeden, Bir gelecek düşleyeyim. Bugün bana geldiğin gibi; Bugünden öte gel seninle, Sonsuzun ardına yürüyelim. Susma, faydası yok bunun. Durma, geçer suskunluğun. |