Eyvallah
En fazla içimde ölürsün
Dilba Hanım! Közle kavurttuğun paramparça yüreğim, Artık taşıyamaz oldu nefretini, Gözlerin hüzün kokup sol yanıma ayrılığın notalarını nakşederken, Dudakların rüzgardan huzuru ödünç alıp yaralarıma merhemini sürecek alk şarkıları mırıldatıyordu, Oysa tenim hiç bu kadar üşümemişti hapsolduğum sonbaharında, Yaşlanan gönlüm dökerken yapraklarını uçurumun enkazına, Kalemim tükete tükete mısralarına davet ediyordu, Umudun, yarınların tek sadık dostu olduğunu haykırırcasına... Ama ne çare Dilba Hanım! Ezip geçtin ya kırık gururumun üzerinden, Bilesin ki ruhumu yalnızlığın kalelerine sürgün edeceğim, Hadi Eyvallah!... |