Bir sigara dumanının efkarı
Zaman geçti hem de çok,
Yılları da tükettim yolları da, Geçmişe şöyle uzunca bir baktım. Bir sigara dumanının efkarı dolaşıyor boşlukta. Kocaman bir off çekiyorum. Geçen geçmiş ama; Kalan onca sancı hala yüreğimde. Heyecanı gözlerinden okunan, Dokunulmamış bir eser gibiydim. Okundukça okunan çağlayandım. Heyhat! Anlar şimdi öyle mi? Hazan mevsimi yaşanıyor gönlümün derinliklerinde, Gönlüme sığdıramıyorum bazı gerçekleri, Boğum boğum boğuluyorum sanki. Dokunulmasından ne çok korkuyorum zirvelerimin. Yaşandı bitti , geçti demek ne güzel olurdu. Geçmişin üzerine hoyrat bir rüzgar esti. Savurdu düşlerimi bir yerlere. Yükseliyor şimdi hüzünlerim. Bir köşede adı konulmamış bir öcüyüm. Sen de duyuyor musun saatlerin tik taklarını, Vuruyor vurdukça vuruyor. Saçlarıma asılan beyazlık, Aynaları parçalıyor. |
Nedense güzel olan ne varsa anda kalıyor, aksine unutmak istediğimiz yüreğimizdeki yaraydı, bereydi, dertti, kederdi, yıkıktı, döküktü, söküktü (bu böyle gider) zamana yayılır.. Bırakmaz insanın yakasını.. İşte bazen sigaranın dumanında, aynanın karşısında, bazen yağmurlu bir havada, bazen de hüzünlü bir müzik parçasında çıkıverir karşına. Boğuldukça boğulur insan...
İşte ben de böyle boğulduğum bir zamanda demiştim ki;
...
Havada bir kasvet
Boğuluyorum...
Sanki ben karartmışım yüreğimi
Sanki
Bütün yağmurlar az sonra gözlerimden düşecekmiş gibi
Öyle ağrım işte...
Yüreğinize sağlık.
Saygı ve selamlarımla...
bulutsuzluk özlemi tarafından 2/21/2020 8:30:44 PM zamanında düzenlenmiştir.