ANADOLU'da KİRLİ ÇİZMELER
Hepsi de çeşit çeşit askerdiler,
Irk ırk ve millet millet birer şer’diler... Renk renk, boy boy ve kilo kilo, Kirli çizmeli, pis yüzlü birer piyadeydiler; Yanlış üstüne yanlış ve büyük kötülükler yaptılar, Toprağımın canına basıp, Vatanımın üstünde hayasızca gezindiler... Demokrasi şarkıları söylenmiş Nice avrupalı meydanlarda, Hitler’e ve ırkçılığa karşı gibi görünen, Aslı Türk düşmanı bu sözde medeniler; Birden nasıl da sürüler gibi toplanıverdiler! Silah kuşanırken kara taşlı kışlalarında, Bütün kinlerini de torbalarına yüklenivermiştiler… Sonra vahşi yaban sürüleri gibi Durmadan ve ardı ardına geldiler; Bastılar, ezdiler, çook acılar verdiler; Çivilli çizmelerle üstünde gezinip, Vatan toprağımızın bam telini gerdiler... Çok uluyup, çok soy kırdılarsada Kudurmuş it sürüleri gibi Anadolu’da; Vatan aşığı bu soylu milletin, Asırlardır söylediği Özgürlük türküsünü asla kesemediler!.. Süvari, piyade ve kuvay-ı milliye taburlarımız, Olmayan çizmelerini özenle kuşanıp da, Geçip giderken Ankara’dan İzmir’e doğru, Ve kovalarken tek tek bu pis korkakları 26 Ağustos’ta Dumlupınar’dan, 9 Eylül’de İzmir’den Bizim Canım Mehmetçikler; Söylerken türkü türkü ve marş marş üstüne, Çıplak tabanlarıyla da aziz vatanlarını sevdiler... Diniverdi o an ulusun bağrındaki büyük sancı, Önce sanki gelincik tarlası oldu tüm vatan sathı, Sonra CUMHURİYET’imiz yeşeriverdi bir güzel; Ve kapandı o an yaban çizmelerden açılmış, Vatanın bağrında ki büyük ve derin tüm düşman yaraları... 19.01.2004, Ankara Yalçın Öner |
Önce gelincik tarlası oldu vatanın sathı,
Sonra Cumhuriyetimiz yeşeriverdi bir güzel;
Ve kapandı yaban çizmelerden açılmış,
Vatanın bağrında ki, düşman yaraları..
Ne güzel tarihi bir dersti.
Beğeniyle okudum. Tebrik eder,
Selamlar, saygılar sunarım.