11
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
1039
Okunma
Küçük bir damla iken büyüyüp oldu dere
Can buldukça can oldu, serpilen çimenlere
Kıvrım kıvrım alırken, kendi halinde seyir
Akıp gider şu ömrün yatağındaki nehir
Önüne geçip de kim, edebilir ki tehir!
Kınası yakılmış ki tâ ezelden eline
Bohçasını sırtlanmış akarken menziline
İz bıraktı yollara kimbilir kaç cefası!
Ovalara sindi mi; bereketin sefası?
Sağlam mıydı; akdine, acep hala vefası?
Nice yaşanmışlıklara şahit olmuştu yollar
Hasadını dererken harmanlayıp da yıllar
Yarenlik etti zaman yokuştaki terine
Yükseklerden çağlayan hoyrat inişlerine
Derdine, kederine... örselenişlerine
Neler neler yaşadı geçtiği her mecrada
Yalnızlığa büründü kim bilir kaç ücrada
Huyundan kapmıştı da geçtiği mecraların
Karakterinde payı yok muydu; ücraların?
Aslına doğru akar nağmesi icraların
Her vadiden katmışsa nağmesine bir miskal
Ayna tutar geçmişten şekil alırken eşkâl
Hep aynı güzergâhtâ devam etse de nefer
Çok farklı iklimlerden farklı rüzgârlar eser
Bilmem hangi iklimle biter bu seyr-i sefer
Emir demiri keser! Gayret bize bendedir
Yaradanın takdiri her şeyin üstündedir
Bırakıp bir kenara yolun yorgunluğunu
Hüzünle harmanlanan kalbi kırgınlığını
Çilesi gailesi..., dünya sürgünlüğünü
Akmaya devam etsin muradının peşinden
Akdini tazeleyen diriliş ertesinden
Dertlere derman mıdır; sırla şerbetli nehir?
Muradına erer mi; menzilinde bu seyir?
18 Şubat 2020