VARYEMEZ AMCAVar yemez amca diyorlar bana Yerim yemem Beni bağlar! Benim varlığım değil, zenginliğim dert oldu galiba züğürtlerin çenelerine Bende merak ettim zenginliğimi Gittim bankadan bütün paramı çektim Ertesi sabah baktım ki banka iflas etmiş Yeni bir banka kurdum Dedim “bu para yıkar mı bir bankayı?” Aradım Afrika’daki kankayı Verimli toprakları olan küçücük bir ülkeden başladım Parsel parsel eyledim Dünyayı. “Al parayı ver tarlayı. Benim adım Kazım. Bana tapu lazım. Sen toprağını tepe tepe kullanmaya devam et!” dedim. Güldü bana kara adam. Sırıttı beyaz beyaz. Beş sene sonra Afrika’da havalar ayaz. Baktım o küçük ülke benim küçük bir tarlam olmuş. Dedim; ”Her yere muz ekeceğim. Sizlerde amele. Patates soğanı benden alacaksınız. Muz ağaçlarının dibinde yatacaksınız. Maaşınız kabarık!” dedim. “Yaşasın! nur topu gibi bir muz cumhuriyetim oldu.” Baktım bankalarım yavrulamış Paralarım kat kat katlanmış Baktım yan tarafta komşu bir ülke. İmza atayım dedim bir ilke Askerler sınırda nöbetteler Ellerinde kuru birer ekmek Hediye gönderdim krala Ekmek arası kaşar sucuk Kral mayıştı oldu bir cacık. Dedim içimden; “Komşu komşunun külüne tavdır. Tavşan güzel bir avdır!” Dedim dışımdan, hinlik geçirdim içimden. “Komşu komşunun külüne muhtaç. Komşu açken tok yatan adam değildir.” Dedim. Mayıştı komşum, açtı kapıları. Tam yüz yılda ele geçirdim tapuları. Güzeldi o ülkenin kızları Görünce vallahi içim cızladı. Yaptım yeniden planı Salladım her türlü yalanı. İşbirlikçilerim kuyruksuz kuyruk sallarlar Ekmek arası tavuktan iyi anlarlar. Birde baktım kral olmuş bir kapıcı. Kapıda el altından “gat” satan usta satıcı. İlan ettim yeni ülkenin rejimini “Bakire Kızlar Cumhuriyeti.” Benim elimde kızların hürriyeti. Ben varyemez amca Yediği görülmez amca Ben namlu ucuna mermi ekerim. Anladın mı şekerim. Taksit taksit satarım mermileri Sıcacık dumanı üstünde. Ana bayilerim vardır din iman üstünde. Tali bayilerim çanak yalayıcı. Her eve servisimiz vardır. Evlerden evlat alırız canlı canlı Geriye paketleyip göndeririz bayraklarla, çivili kutularda. Özel uçaklarla, bölünmüş ülkelerin bölünmüş yollarında şatafatlı. “Dessas Hava Yollarını” ben kurdum. Yağlama yıkama, sırt sıvazlama, promosyon bizde Yan bayilerimizde biletler bedava. Gülücük satarız! Bölüp parçalamak yemek içindir her şey! Kaşarlı sandviç ülkeler Mefkureler ülküler Kimisi Lolipop sevdaların militanı O ülkede doğmuş kaşık çatal lokma yavşakları Ben varyemez amca! Hünerli adam! Yediği görülmeyen Ne içtiği bilinmeyen adam. Babadan oğula geçen bin yıllık planların mucidi Maddenin kanununu iç eden Var olanı yok eden Dikleşeni yatıran Yatanı kaldırmayan Ölene aldırmayan Gereksiz saldırmayan Güle güle güldüre güldüre Yeraltını yerüstünü batıran! Çölde salep, kutuplarda dondurma Güneyliye bot, kuzeyliye terlik. Nezle olana kanser ilacı satan benim. Kış gribini kuş gribi diye yutturan Keneyi suçlu ilan eden Domuzları nezle eden benim. Kırım’ın kanamalı olması doktor Jivago hatası Mekke’de cübbe giyen Hutbe sallayan Deve nallayan Kabe’de domuz yiyen benim Dost tanımam düşman bilmem İnsanın elindekine bakıp süzerek gülerim ben. Yaşlandım Şimdi top çocuklarımda Onlar bilirler ne yapacaklarını Sahamız Ortadoğu. Hakemler kaşarlı tost yemiş Yedek toplar insan kafası Maçın süresi yoksan dakika Biz bir gol fazla atınca Maç biter. Sonra; yeni bir saha Yeni bir top Yeni toplar Yeni ekmek araları Bir gol fazlası zaferin ta kendisi … 100 yıl önceki notlarımdan bir bilgi; At başı bir ülke çok dikkatimi çekiyor şu sıraları -çok şeyi ektirmeyi engelledik ama- Acaba diyorum, bir patates cumhuriyeti!!! 100 yıl mı? Yoksa birkaç yüz yıl mı lazım bize? Getirin kedilerimi? Ankara kedisi… Van kedisi… Arkalarını sıvazlama zamanı geldi… Elimde bir altıntop! Oynatayım bop bop! … Şuayipodabaşı… 18.04.2019/Kepez/Çanakkale |