Çocukluğumuzda Karagöz ve Hacivat perdesinde, Hacivat’ın ağzından

"Heeeeyy Hak!
Bir dost bulsam,
o söylese ben dinlesem,
ben söylesem o dinlese"
şeklinde seslendirilen bir tirat vardı bir zamanlar

Bu sözün;
"Lisanımdan anlayan, lisanından anlayabildiğim bir dostum olsa
Anlattığımız kadar dinlesek birbirimizi, dinlediğimiz kadar anlatsak birbirimize ahvalimizi
Yani, zamanı ve bu anlamda yaşamı paylaşsak bir güzel"
anlamında bir dilek, arzu ve temenni olduğunu anladık büyüyünce
Ve ne çok ihtiyacımız var böylesi dost ve dostluklara
Kendini bilen halden anlayan
İnsana değer katan

kimileri var çevremizde
sırtına alıp gezdirsen, konuşurken yorduğu kadar yorulmazın
Aman dersin. aman,
Daima güzel dost ve dostluklarınızın olması temennisiyle

Kul dediğin bir kararda kalmazsa
Dert, tasayı almışsındır başına
Lafta denge, ruhta birlik olmazsa
Dediğinde de sustuğun da boşuna


Sen söylerken, meramına yabancı
Tek bildiği kendisidir hödüğün
Dayak yesen olmaz böyle bir sancı
Aklı evvel, feraseti güdüğün


Egosonu besler ömrü boyunca
At gözlüğü takar gözü üstüne
Kendi söyler, kendi dinler huyunca
Başka bir söz bilmez sözü üstüne


O hep bilir!!,olmasa da kitabı
Literatür!!koyar masa üstüne
Ağdalıdır konuşması, hitabı
Bezdirse de duymaz tasa, üstüne


Notanın en yükseğinden seslenir
Anlatmayı sever nefes almadan
Kendi yanlış bildiğinden beslenir
Anlamaya hiç niyeti olmadan


Farklılaşmaz artık eğip büksem de
Keresteye dönmüş çoktan izanı
Yanlışına dair diller döksem de
Düzelemez cetvel tutmaz mizanı


Öyle ise ne yapmalı erenler
Taşısam mı yük diyerek sırtımda
Okkalıymış deseler de görenler
Darasından daha hafif tartımda




DOST KATKISI......................Teşekkürler

Bencilliği urba diye giyenler
Utanmadan birde caka satıyor
Dolaşırken ben ağayım diyenler
Boşa koyup kuru sıkı atıyor……………….....Gülseren Morkan

Adamlıktan dem vurur da pespaye
Adamlık ne bildiği yok hödüğün
İki yağcısına yaranmak gaye
Öter durur delikleri düdüğün………………..mirim