Doğacak günahlaraŞiirin hikayesini görmek için tıklayın hayatın en içinden...
süzülür gözlerinden çaresizlik
damla damla sızar tuzu iki tutamlık aşa morartılmış yanaklar kabak gibi tezgahta gömülür boş masaya altın rengi bukleler dalga dalga yumulur mini minnacık elleri yosun yeşili bakışlarına küçücük kız çocuğu ağlarsa... kısılır kahverengi gözleri toplar yağmuru zayıf parmaklarıyla acıyı çiğner dişleri kara kuru erkek çocuğu söverse... yarısını yumruklayan korku tüyleri diken diken gece koşar adım ürperti dış kapı mandalı eşikte hazır kusur gün aşırı tecavüze uğrayan nikahlı sıkar kaçan uykunun hıncını bırakır diş izi çarşafa bitince içindeki küflenmiş öfkesi dönüp sırtını horlar insan kılıklı cani boğar odayı pis kokulu nefesi geceyi döven iç ses kaçar pür telaş aydınlıktan püsküllü bahaneler çekince ürken ürkek rüzgarın kollarında nazende kadın doğrular hep günah doğacak sabahına ...eğer isterse(k)! Sude Nur Haylazca |
Çok güzeldi.
Tebrik ediyorum.