Çoban (11)Yenisu yeğe de ossa a(ğ)zı var dili yoğudu garibenin hinci aklıma ğeldikçene vizdanım sızlayo hinci bu mahlığın ne güna(hı) var bütün dava ıçcık da bobamdan gaynaklanıyo neyimiş efendim de.. “hurda bi gapı gonşun senin! el adama ne demez len, düğürün onnar, valla iki ğün sonura goca höyde adamı tefe gorlar çalarlar” ! “iki ğün sonura senin uçu(n) da birinin gapısını çalsak olsak yemez-işmez öğümüze gorlar valla ağa! bu eve iki ğelin taha alıncak gızımız var el gapısında onacak” bana ekme(ği)mi el mi veryiyo da, elin ne deyceğinden bana ne boba! ta hurama ğadak geldi valla.. kim bana neydebilecek zati burnumu dutsan canım çıkıp getçek ta o ğadak dayfaldım senin annaca(ğı)n “ee yeğe şişek!!” bi taha nerelere ğaşcan görcez bakalım el mi yaman bey mi yaman görece(ği)z bakalım dünna kaş becek .. neyise; o gızgıynan çıkdım Aşıldaşa çıkımı dernedim, emme canım cıkdı ğetdi seğidelek en ganelin altına, ordan çık aşıldaşa bi de yeğe goyunu govala sürü gedince barabar gomuş getmiş eşşek de çıkıyı alınşa matırayı almak aklıma ğelmedi kendimi zor atdım Yeni Su çeşmesine başımı dutdum gurnanın altına susayan, akışdı ğeldi peşimden Yenisuyun hatılına sulanan yayıla-yayıla Daşınbaşına söykelendi yeğe şişek! höyle az ötem de gözümün içine içine bakıyoru bana öyle geliyoru ki sanısın “gusura bakma ağa” deye yalvarıyoru gapba-malı hu zopayı yemeden belleseydin patıronun kim olduğunu da! hinci canım yanmasaydı ya olamaydın eyiydin emme ne fayda … töbe estafirullah “nayetinde o da Alla(hı)n bi mahluğu” durduk yerde nassı canım sıkdı içim sızladı, zeynim acıdı sacım gafama batdıı heryannarımı sovuk ter basdı a gapberif, sende; sürüyün başına varsan da.. halt etceğmiş gibi kösüle-kösüle yatça(ğı)na sankı iki cızı yerin varımış gibi senin neyine ovanın seyri goyun kendi yayılcağsa, ne gerek var çobana “çoban gibi zıyanın anında beklesene”… dedim kendi kendime, emme ne fayda! oldu gari bi kere .. duralakdan Topraklıkdan yandan bi ün geldi bakdım bizim güçcük bilader el etdim, el etdi, dönividi gerisin geri canım da bireş daraşlık olunca mı ne okarda Allah var aklıma eyi bişiy gelmedi ıngıl-ıkış yannadım vardım Kese’ye afıyon gazmaya anam azzık çıkısı yollamış, ıras gelisiniz deye yönü öte duran eşşekli “hadi gülüm” dedi bi bakdım! anna! ana valla!.. anam avradım ossun biziki! gövde ararkana, hayalını gurarkana geceleri evlerinin öğünden geçerkene sanki beni bekleyomuş gibi pencerelerine benim uçun yakmışları gibi şavklarına bakarkana gece çalıları, gündüz goyunnarı kimi duysam onun sesi sanarkana kimi görsem ona benzedip duru(r)kana hey dinine yandımın ğözleri eşşekleri bari aklıma ğelme(z) mi? emme okarda Allah var ğelmedi “gülüm” deye belki bana dedi mutlaka-mutlak bana yavıklım bana “gülüm” dedi. ondan sonura ben de ak goyuna “gülüm” dedimidi .. o eşşeğin üzerindeki duruşu hele de hele geri dönüp bakışı o dişi guş ötüşü ğibi “gülüm” deyişi yönü ğeri eşşe(ği)ni sürüşü hâlâ gözümün öğünde durup-duru ardından bakagalmışıyın dönüp bakarsa beklediğimi annasın Helimeningüpgömdüğüyere doğru hepiciği gözden gayboldular acabına ola içinde bana bi pusula mı var içimde bi coşguu emme bende talih ne arar.. .. neyise, aklıma ğeldi neçe sonura anam teze peynir çomacı yollamışımış anacazım bir ekme(ği)n gatında da hakkaş, üsdüne de ız şeker ekelemiş azzığı aldım emme aklım başga yellerde zeynim başga hayellerde nası ğetdim, ne zaman vardıysam Yenisuyun başına varınça azzığı aşdım öyle de acıkmışıyın ki cemi cümle damarlarıma can geldi .. derkene nerdeymiş Pandal Emmi çıkağeldi, gari o zamannar köyün goruma bekcisi ne ğadar izbar etdiysem “ı-ııhh” dedi ne gadak yüksürdüysem de aldıramadım “valla olmaz len” deye izbar etdim “obal da boynuna” deye obal atdım.. belki garibenin garnı acıdı, emme utlanıyodu “yeyesim yok” ağzından öylesine çıkıyodu “ekmek buldun giriş, zopa ğördün siviş” dedim “valla gonuşman” deye obal etdim .. nayet izbarlarıma obalıma dayanamadı “-yau obal atma yeğen” dedi “valla zabah zabah heş yeyesim yoğudu” önşe çeşmede yüzünü yudu emme belişdik, çomacın yarısını o yedi” halal hoş olsun, can-ı gönülden şükretdi garibenniğin gözü kör ossun.. ta anasına satan hak zamanından hak zamanına adam yerine gonur o da çecin en kavsıklı yan(ın)dan harman sonu zehrenin ediviceği belli “öldüm fiyeti”.. üsdelik zehrenin en mülevesi gışın altın mubarek, emme yaza tenike olur.. tabakasını çıkardı “tüttürelim” “ya-a o daraklarda bezim yok Memet emmi benim” dedim o tellendirdi kötü kötü öğsürdü herzmanki ğibi “işmeyon biliyon da; işme asdanım” dedi “bizim evde içen yok şükür” dedim “ayilesinde huzur olan; aklı başında i(n)san bu meredi içer mi gumar oyna işgi iş ona ğarışman emme sakın cığara işme asdanım gonşuluk hakkımı halal etmen” dedi .. onunan yarış edeyin derkene peynirli hakkaşlı çomaçları küteledik yarennik marennik vakıt geşdi, şükrettik goyunnar ıralaşdı, ağdılar Gayasekiye ha!!! varısa da; yemeyen, acı sovan, guru yavan, mencilise girip de, bohçaya sunmayan adamdan benisem de bek hazzetmen, emme az, emme çok, Allah ne verdiyse bi dıkım da olsa illem banacan epap garın doyurmalık olmasa bile, dadımlık.. paylaşmasını bilecen Allah razı olsun Pandal Emmiye o gelmese unudur gederdim azzığı yemez gerisingeri alıvarıdım eve anam emeğ emeğ yollamış demezdim .. Yenisuyun gurnasına yanaşdık “ooooooooohhhhh!” elhamdürillah şükür Allah ırazı olsun, yapandan içenden, matırasını doldurandan, çomacıma dat gatandan “İrbem Emmi yapdırtdı” yeni çeşme yapılıkana ameleymiş “su ho garşıya atlaycağdı… emme ben kimin” bunu dinneyen olmamış yok emmi bu yannı taha eyi düzayak dedim seğidelek sürünün ardısıra ğetdim illem bi “fikir”i vardır, fakirin hemi de heş biri olmamış zatinden olsaydı o da fakir değilidin beylerden maada zenginidin ha gerşi şe(hi)rin en fakiri köyün en zengin ağasından eleri.. .. DEVAM EDECEK |
Güzel bir şiirdi beğeniyle okudum. Şairimi KUTLUYORUM. Nice güzel şiirlere...