VE EKSİLDİK...Ölü iklimin sırdaş kozuyum: Tüten rehavette saklı benim oyuncaklarım Palas pandıras içine serdiğim o soluk renkli halı: Hani püskülleri ile oynaşan tekir kedi Oysaki bir kedim bile yoktu… Savdığım her alıntıda Mermer mezar başlığı Gömdüğüm ömürlük yenilgiler Aşkın yarası çiziklerle dolu Övünç duyduğum bir rengim bazı bazı: Bazen siyahın efkârı dip not düşerken yıldıza Hamak bildiğim naylon muşamba Sanırım çocukluğumun maruzatı her biri şiirlerimin Hatta ve hatta Şair kimliğine uzak bir yabancı saklı içimde Süzgün imlere takılı kalmışlığım Devasa lanetin kıyılarına vuran Devasa bir çakıl taşı mezarı. İhanet ettiğim elbet kendi gölgem Düş pazarını kundaklayan mazi ve de gerçekler Ilıman bir mevsimin bahtına ortak düştüğüm Ortancası yüreğin Annemin ayaklarına serdiğim uçuk pembe rüyalar Adımla müsemma bir iklimin na’şıyım oysa. Gün öğündü; Gün övünçtü; Gündü saklı yarım Yarın bildiğim her dişi şiir Oysaki şiirlerin cinsiyeti olmazdı. Lalelerin peyzajında tükenen gözyaşı Her yanım her anım çiçek yüklü: Kanayan bir kaktüs belki kanatan; Şarkılar söyleyen karanfil En son babamın elinden aldığım son hediyem, azizim. Koyu mavi annemin gözleri Kuru köfte ve baharat yüklü yıllar En çok da düş meclisinde geviş getiren düne özlemim Sofrada beş kişiydik bir zamanlar Ve eksildik harbiden eksildik, azizim. Naylon sevinçler fuarında İçime esen rüzgârın ta kendisi Alt yazısı yorgunluk ve izdiham Düş gücüme minnet edip da düştüğüm satırlar Ve kalemim eşlik ederken Gönül dostlarıma sadık, Andıkça dualarımda Rabbimden yana tek dilediğim; Yeter ki layık olmak O’na O’nun katında… Latif bir esintide mimlediğim kırıklarım Hala toplayamadım gitti Ruhumdaki kır çiçeklerinden Kendime yuva yaptığım bir sarkaç Belki kıyıma uğradığım Kıyamadığım da yüreğimde saklı insanlarım Öyle ki; habersiz yolladığım nice niyaz Aşkla erdiğim rehavet Rivayet derlerdi bir zamanlar İçimde atan damara. Ne çok atıl yürek hapsolduğum Ne çok akil düş ruhumu b/andığım Ne çok sevgi denizi Varsın boğulayım ummanlarda Bir esinti iken ihbar eden yüreğimi Aşkla kardığım gözyaşı Nasıl ki teslim benliğim yüce Yaratana Kayrasında inancın Sevdalı bir nazire Yüreği kundaklayan nice duygu Alnım ak nasıl olsa cihanla sözleştiğim her evrede Bir bir istila edilsem bile. Varsın kaybolayım tozlu yollarında hayatın Sevmekten kimseye zarar gelmez ne de olsa Bir hüzün bulutuna konsam da zaman zaman Aşk ve umut benim tek sırdaşım Yaratan’dan sonra sığındığım İhbar ettiğim dünüm Bazense günün üstünü örttüğüm bir yorgan Devasa dalgalardan alıp da başımı Sağanağına teslimim hidayetin yürek attıkça. |