Çoban (9)
neyise.. ne deyodum haa
gerneşelek aya(ğa) gakdım, ovayı seyrederkene goyun eşşe(ği)nden çıkıyı aldım, aşdım da el gadak ekmeğ alıp da çomaç ederkene ğözüm dakıldı ya(ğ)mırdan nemermiş pelide çıynamaya, so(mu)rmaya başladıydım üsdüne bi yudum su içince nası(l) datlı olur mübarek sorma geviş getirip durukana bi bakdıydııım “va! ne görsen beğenirsin zabahın köründe er fakıtda ovaya inenner olmuş sanısın millet gudurmuş zabahın zeherinde kim ki bu manyak gökgörmedik haralda ovada yatmış uyumuş ne bu acelen a gapba döyüs, ha yat uyu evinde! inmiş erkenden de bu adam ne ediyoru akdoncak?, .. taha “a(e)lmaya durmamış” almalıkda hani kelek tarlası olsa hadi bi taha, öyle ya? davşan iner, hırsız gelir annarsın Gundallıya ğelin olan gızların sehimi haralda hısım akrabadan bildik-tanıdığ biri olsa yes eder hurdan iner varısın yanna gelmişden geşmişden “iki beşlik bozarsın ben de bilmen ki “ilci midir?, kilci midir?” “yandan bacanak” mıdır, yonsa enişde midir .. ben bu malihülleler arasında gedip gelirkene köyden “dışarıya gız veren”nerin soyuna-sopuna yedi ceddine söverkene galaylamaya galmadı, elle(h)! elle(h) demişiyin “neee!” elle anasını avradını, ulen bi bakdıydıım, o yerler yeyesice.. Şaban Emmi’nin gök-gözlü “yeğe”!; .. namert olasıca adamın yeğe bi şişeği varıdı ele yedi ceddini, dinini imanını zati oldu bitti se(v)men gökgözlü malın ezzatını, neye dersen bizim o(ğ)lan; gökgözlü i(n)san da.. mal da yeğe olur taha doğrusu yeğe olmayanı yokdur, anasının aya(ği) gırılınca, seyikletmişler de anasıynan evde galınca barabar bu “ele gelmiş” biliyon mu? .. haralda yeygiyi çıynamasın deye çelene ot sermişler, hatılda yeygi vermişler ondan arbışmaya maraklı, ellehem Mırı’nın yeğe Alla(h)p da belanı versin imii! gahrolasıca aykırılamış yantırılamış getmiş taa Gayaca-ağıl da arbışmış ağaca ne zaman varmış da nassı arbışmış ana namerd olasıca anaa! ele! namerd olasıcanın malı maşatı ele! merada otun köküne gıran mı ğirdi de köküne kökmeğine gıran giresice de boynu altında ğalasıca da canı çıkasıca ta getdin vardın bi döyüsün harımına len heş goyun arbışır mı? geçi ğibi! yeğe olunşa arbışıyoru demek ki “hinci bi ğören olcak” desen böyle böyle tangaza ederler bi de inanmazlar, duyannar da beni has-öz yedirdi sanırlar benim elin dikili ağacına ne gasdım mar benim ovada iki cızım yerim mi var ne bileyin kimin ovada almalıklar .. ele dinine yandımın yeğesi, ele canım curkuldayınca ha!; eşşegdehi he(y)beden azzık çıkı(nı)mı aldım da el ğadak ekmeğe gatık ederin deye ordan bi çalı pelidini çıynadıydım hay o pelidi çıynamaz olaydım ha “pelidin üsdüne de “iki lık” su içerin dadına doyum olmaz biliyon” dediydim yalap-şalap taha bi çıynam yemeden yeğe goyunu görünce barabar ordan yes etdim çalıların üsdünden bile hoplayalak seğittim yüzünguyu.. bi solukda inividim aşşa(ya) beri yandan varalakdan ba(ğı)rıyon-ça(ğı)rıyon söğüyon, siğiyon, daş-maş fıldıradıyon umurunda deği(l) valla .. n(e)’arasın “banamı” deyon demeyoru bişiy deel adam yeni tikmiş biliyon mu her fırsantda sulayodur sürgün domurcuğunun gözüne bakıyodur bi de sonratdan görme kirt birinindir taha çiçek aşdığını görmemişdir ekin-mekin, kelek-melek öyle deği emme bu ağaç işi möhümün de ötesi elin adamı bana ne demez gözü ğibi bakıyodur Allah bili(r) gökgörmedik biriyse seni dinnemez hökeleynan baş edilmez.. .. beri yandan varalak; fehmetdi bu beni aykırıladı ğodu ğaşdı ğetdi, tun tun yitdi çaprazdan fırdolayı tur(a)ladı, ğaşdı elindeği deyne(ği) bi yandırısın buna ordan bunu gatan edivirisin öğüne etişdiğim yerde endirdim sırtına olmadı fıcılattım zopayı, bi türlü ildiremedim n’arasın benden önüş gavışdı sürüye emme ya o çalı pelidi benim boğazımı nası(l) aldı mubarek i(n)sanın ağzını guruduyoru töbossun gözlerim çelerdi vay anasını, bağrım çatlaycak, boğazım yanıyoru ganelde bi yudumcuk su olma mı? ganel boyu ğetdim emme gıram birikinti yoğudu pelit canevimi yakıyoru, burkuyoru atılıp gedeyazdım, solu(ğu)mu kesiyoruu narasın umudum file galmadı canım çıkcayazdı. .. DEVAM EDECEK |