düşün evrildiği an
gecenin
ürperten yanılgısı soğuk parmakların ise kanayan uçları kesik neşter gibi buğu ve havada ağır limon kürü sallanan ürkek yıldızların gagasında gülüş falı uyumak tenin özlemini her yerinde sayılmak o giz o muhteşem güzelliğin buruk ters yansımasında bir nefeste duymak aynı yanmak gibi tutan eller dokunan bedenin ikizliği olsa bir olan dudak şekerliğinde nefes nefese özgürleşmek ara sıra asil ve kudretli o ipeksi şal gibi uzun saçlarında elimin izi yüreğimin hızlı atışları aşk gibi doyumsuz bir alev gibi terleyen titreme yana yıkıla gecenin dağınık sesleri sonra ayaklarının parmaklarını öpmek bir bir serçeler uçar iken hatırla hafif gecenin yağmurlarında radyo da odam kireçtir benim duvarda gül motifli sarmaşık dizlerinde nefes almak hisset hadi o güzel vadiye indiğim an sokaklarımız sadece bize kapalı gişe u dönüşlerimiz ters herkese sen saçlarımla oynarken ben göbek taşından yukarıya gelen ikiz tepelerde kırmızı uçlu vişne tatmak uçlarında yanan alev dişlerim de tatlı bir dokunuş verir sonra dudak payı denizinin en derin en tatlı incide kaybolmak suyun tatlılığı ve gecenin çıplaklığında sabahı keyifle izlemek uyumadan düşledim yalnızlık gibi oldu ama hissetmek lazım duygunun derinliğini yaşamış gibi güzeldi ve yaşadığımı fark ettim hücrelerim de atan her kan renginde şiir gibi sarıldım öksüz masumluğun simgesi dik kenarlarından yargılanarak sana koşan ilk yardım kenarlarından tutunarak dizlerinde üşüdüm ıslak bir ruh gibi gözyaşlarım seni düşürdü kör gözlerimin ağlatan damlacıkları silme lütfen bırak gözlerim bulsun beni sana sevdiren berrak yıldızların ve ört üstümü üşüyorum tek sana |
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar