son gün...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın iyi davran kendine ... bozkırda beyaz kar iri iri düşerdi tezekler çiçek kokardı ağır ağır kuzular sessiz değildi ovalarda soğuk çığlık gibi yağmur günün başında yedi renk yay gibi bakardı günün alaca sabahı kuşlar konardı ceviz ağaçların solgun yapraklarına ve bir sincap gözü çocuk gibi ağardı içli içli ayşe teyzenin incirlerini yerdim gizli gizli kısardı ama sevinirdi garipti yalnızdı ve saçları beyaz gül gibi neşeli idi her gün köpeği kovardı beni o uzun o dik merdivenlerden kaçar ikin zulada çocukluğum güneş gibi beklerdi komşumun kızının adı aşktı her gün görünce gülüşlerimde yanardı dondurma görmüş deli gibi bakışlarda sadece yağmurda bakamazdım yüzü değiştirdi oysaki yazdı o benim için bir balığın ilk uçması gibi bir gün ayrılığı giydi gözüme baka baka kanatları olmayan dört lastikle gitti elim havada kaldı sözü yüzüme çarpar hep alışıyordum ufak ufak gidişlere acıyı ise yemekte öğrenmiştim bu derde düşmeden önce bir denizim yoktu o bozkır yuvam oluyordu hep gökyüzü diklerinde uçuyordu hep yüreğim bir uçurtma gibi martının sesleri birde çok sevdiğim kanatların sesleri yeğende yıkanıyordu eskiler sobanın üstünde kestane güğümden gelen cıs ses hacı şakirde güzel kokardı penyede arap sabunu çorapta kuşlar ile çocuk neşeleri yan yana uçardı.. bir aksamı özlerdim birde gece yıldız batımlarını aya gücüm yetmezdi gölgesine sığınırdım kediler dolanırdı tahta çatının köy evlerinde sincaplar ceviz ağacında tatlı idi yağmur yağardı güneşin izine memleket kokardı sınıfın içi silgim ipliği severdi ben ise pencere kenarını simit hep çıtırdı vişne suyu ile giden nefeslerde yol hep uzundu böğürtlenler ise tatlı taflan ağaçlarının yeşili diplerine kadar kül toprak kışın leğenle kayak zamanı kınalı tavuk ve beyaz horoz mısırlar başaklarda ateşti gece ise ört üstümü ANNE... |
bel kide bundan kurtulmak lazım.. diğerleri gibi ruhsuz olmak için.
bel ki.