sus’luk vakti…// her ne kadar bohçalasak ta yarınlarımızı uzun ve bir o kadar ince yol oluruz içimizdeki uzaklara… bazen kalmak olur gitmelerimiz bir iç çekişin, bir aldanışın peşi sıra bazen de ray misali uzar gideriz bir göğün peronsuz ufkuna seken bir kurşun gibidir kurşuni bir denize kış olmak akıntılaştıkça boğulur, boğulur içimizdeki buz tutmuş limanlar tövbe etmek yetmez güneşe bir sus’luk vakti çoğalır tenimizdeki çöl ayazı sırılsıklam kurur gideriz gölgelerimizin susuzluk sınırında ne barut kokusu, ne de sapan korkusu olur kanat telaşımız üç vakte kadar değil her vakit göç oluruz kırmızının telaşına ölüm çeker bazen bizi bazen de biz ölümü istesek de beceremeyiz kendimize ölmeyi yine başkasına, yine yeniden aşka ölürüz ölürüz, ölürüz her akşam sarıla sarıla ölürüz aşka bizi kimse tutamaz ne gök tutar ne de yıldızlar, ne denizler ne de yakamozlar… // ilhanaşıcıocakikibinyirmi |
çeker bazen bizi bazen de biz ölümü
istesek de beceremeyiz kendimize ölmeyi
yine başkasına, yine yeniden aşka ölürüz
Anlatımı güzel şiirdi beğeniyle okudum
Yüreğine emeğine sağlık usta
________________________________________Selamlar