Çoban (6)SÜREYYA de! deycem bi tefa uykum gaşdı gözlerimde bi dirhem desen uyku-muyku ğalmadı, önşe aklıma “hunu burada bi ğözel onaracan, elini ayağını yüleyip de goyvuracan sonura hurdan gakıp köye varacan hinci adını me(v)zu ba(hı)s ettiklerini kim kimin anını kakıyo, kim kimin adını çıkaroyo kim kime ağman asıyo kim hankı garibenin gapısını tıkılayo, kim kimi “ğüce görme”ye gakıyo kim haksızlığı düsdur edinmiş kim gızını paraynan peşgeş çekmiş kim gardaşının satılmasını sineye çekmiş tığlacan bi ğözel, geşceğ(i) yere pusacan usul yollu kimsenin habarı-mabarı olmadan bakdın herifçioğlu köşeyi aşıtlamış da, sinece gıçı-gırık köpeg gibi gırandan gırandan gelip-geli “gell buruya leyn” decen o değilden yağırnısına-yağırnısına verip alıp endirecen ütülmüş pinardan eşşek dayağını alıvıcan eline endiri-endirivicen neresine ğelise bakdın “dabannarı yağlamış”ısa yes edip, bi fıdılama yerleşdircen adamın gafasına bile ilse anam deye bile ses edemez valla gık bile deyemezler kim-(v)murduya ğetsin veled-i zina taha o dallara basıyo mu bakalım bi abidik-gubidik şerefsizler ani takike asayiş berkemal olu(r) valla sonura o değilden, hiş bişiy olmamış gibi usulcuk gelip goca balamıdın altına ya da sürüp gedip varıp ho yanna dalacan uykuya…oooh valla! .. sivri sinek filen yok bek emme o tosbaa sine(ği) bi vınılamaya durdu mu insanın ta gula(ğı)nın burnunun içine ıra(ha)t dirlik vermez, nusubet i(n)sanı uyudur mu bireş uzun dutdum her e(h)timala ğarşı “Kınalı” ğoçun buynuzuna ba(ğ)ladım “bağcağı”mı hanı; sürü ga(l)kar-makarsa golumdan çeksin uyandırsın uçu baş altıma gelcek galkamağa ğodum babıcımı, üsdüne kepeneğin omuz yanı beceğ etdim goyunnarın gafasını birbirinin altına sokduğu gibi ya(ğ)mırda ğalmış guş ganadı ğibi etdim narasın dünekdeği guş gadar canım geçivimeyo, goyunnarın geviş getirişi zeynimi dırmalayo Irza Emmiyi duyyon halaa, “hu-şunna” “falanca filanına” namıs meselemesi bana neyise emme, kendime derd-etdim kendim-kendime gula(ğı)mın içinde vız vız vız tosba(ğa) sine(ği) “bal yapmaz arı” ğibi namert olasıca zabbah da “oldum oluyon” deyo o ıldız “Ildız Depesi”nin başında bi ğörünüyo, bi gayboluyo göz gırpıyo zabaha, güne.. zevdama ! nazarı dikgatimi cerbediyo Gayabunarının üsdündehi Çoban Ildızı necap ossa ötekinnerden taha ferli “Ülker”miymiş ne hanı Goç Dayı zaman zaman zabahları ona bakarımış da yağışın ne zaman nası olca(ğı)nı deyviridi gelcek sene guraklık var mı, tafsilat eder yedi seneye gadak geder asıl tevlike bu “ıldız görünmezse”ymiş gar-boran, fırtına demeğimiş.. yesirikene İnkiliz gavırından ö(ğ)renmiş annaman emme “vallaha biliyoru” derler o şerefsiz İnkilizler de her şeyi bilirler emme Goç Dayı uzadır da uzadır me(v)zuyu netcen bek eyi değildir bu huyu “dedim de dedim” dat dökmez mız mız mız Ülker Ildızı işde o ıldız… .. kimi de “Çoban Ildızı” der ya “alakası yok”umuş.. o zaman nerde çoban sadacana zaba(h)la ilk fehmettiğimizden uçu olmalı o sahatda çobandan başga kim var dağlarda makbul deği(l) bana galı(r)sa da neye dersen; ne zaman gövyüzünde bu ıldız temtek galdı goyun yattığı yerden söykelmeye başlar yani bu çobana “vahtına hazır ol” demek” çoban; o ıldızdan başga kimin umurunda çobandan başka kimin umurunda; o ıldız.. ulen Goç Dayı.... Allah(ın) adamı .. gene goyun örüyoz bobamınan, birinde bana kaş tefa gösdertdi “yedi gardaş”ı Süreyya da oyumuş, Ülker de bi de Gutup Ildızını hanı “goca cezve” “güçcük cezve” ordan bakıp Gutup Ildızını bulcağmışın garannıkda “eyi de boba” dedim, “hanı dünna dönüyodu” “ulen o(ğ)lum” dedi “Gutup Ildızı; Gövde asılı ğibi durudur zağır Gutup Ildızının bi adı da “Demirgazzık”dır hemi de güneşden bile çok böyüğümüş” olcak şey mi “öyle ossa” dedim “Güneş deği(l) de onu görüdük” o fakıt “gel buruya” deye beni Gayasekidehi tonçdahı andız ağacının yanına eletdi güneş dutulmasında ettiği gibi balamıt ağacı mı böyük, bu andız mı “balamııtt” dedim görebiliyon mu balamıdı “ı ıhh” neyye.. andızın garaltısında ğaldı “hah işdecik.. balamıt ağacı böyük emme andız ağacı sana taha yakın, yanında da ondan böyük emme balamıdı göremeyyon Güneş; Dünnaya taha yakın da onun uçu Güneşi görüyoz! o ara; bi ıldız gaydı “her gayan ıldız birinin bu dünneden göçdüğüna dayır” dedi ırahmet diledi, görmediği bilmediği birine bu dünnadan göşmüşlerimize de dova etdi ben de tabi.. emme derağap etiraz etdim gene adam namazını gılmayosa, Allaha şirk goşuyosa hırsızlık ediyo, an kakıyosa Alla(hı)n hoşnut olmadığı bi guluysa sen neyye ırahmet diledin; günah de(ğil)mi Allah ona dova etdirtmeyceğ olsa bize ıldızın gaydığını gösdertmezdi görsek bile dova etdirtmezdi affetceğse kendi ederdi bizi neye alet etdi “len bu sayada biz de sevap gazandık ya” dedi ulen bu bobam ne akıllı ya her tefasında bi coap buluyo valla .. gene okudu üfledi “amin” deyelek oğşadı yüzünü, döndü bana dedi ki “sen hepiciğini burak bi yanna hinci güneşin doğduğu yanna yüzünü döndün müydü arkan günbatısı sağın güney solun guzey! gerisi mahana! bunu eyi belle yeter” dedi evel evelden Cennet Halamın çocukları ne ğadak şanslı derdim şe(he)r yerinde ıpırat, ne goyun örüme dertleri var ne gışın yeygi vermişler, ne yazın kölge aramışlar emme o ğün acıdım onnara, zavallılar ne Çoban Ildızını bililer ne böyük cezveyi, ne güçcük cezveyi görüller ne bobalarıynan goyun örürler ne gayan ıldıza ıras geliller ne de biz gibi durduk yerde sevap gazanırlar ne barnaklarını tesbik yapıp dova okumuşlardır bi taha geldiklerinde onnara “Demirgazzık”ı soracan onnar da kendilerine gazzıkbağı attığımı sancaklar derkene Çoban Ildızı yanıp sönmeye başladı duralakdan goca buynuzlu goç debelendi gakdı bağca(ğ)nan golumdan asdıldı longurdadı buynuz dilli goca bakır çan! söykelendi sürü ağır ağır Galabakdan.. .. DEVAM EDECEK |
Merhabalar Şairimiz.
Merhabalar Emmoğlu.
Yeni yılımızın İNSANLIK yılı OLMASINI
HÂK ve ADALETİN
Bütün DÜNYADA TECELLİ BULMASINI
Ömrünüzün Şiir gibi Saf Temiz Duru olmasını
2020 yılınızın Sevgi Mutluluk Sağlık dolu geçmesini
Yüce ALLAH'tan dilerim.
Kalemine Yüreğine sağlık.