2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
896
Okunma
SÜREYYA
de! deycem bi tefa uykum gaşdı
gözlerimde bi dirhem desen uyku-muyku ğalmadı,
önşe aklıma “hunu burada bi ğözel onaracan,
elini ayağını yüleyip de goyvuracan
sonura hurdan gakıp köye varacan hinci
adını me(v)zu ba(hı)s ettiklerini
kim kimin anını kakıyo,
kim kimin adını çıkaroyo
kim kime ağman asıyo
kim hankı garibenin gapısını tıkılayo,
kim kimi “ğüce görme”ye gakıyo
kim haksızlığı düsdur edinmiş
kim gızını paraynan peşgeş çekmiş
kim gardaşının satılmasını sineye çekmiş
tığlacan bi ğözel, geşceğ(i) yere pusacan
usul yollu kimsenin habarı-mabarı olmadan
bakdın herifçioğlu köşeyi aşıtlamış da,
sinece gıçı-gırık köpeg gibi
gırandan gırandan gelip-geli
“gell buruya leyn” decen o değilden
yağırnısına-yağırnısına
verip alıp endirecen
ütülmüş pinardan eşşek dayağını alıvıcan eline
endiri-endirivicen neresine ğelise
bakdın “dabannarı yağlamış”ısa
yes edip, bi fıdılama yerleşdircen
adamın gafasına bile ilse
anam deye bile ses edemez valla
gık bile deyemezler
kim-(v)murduya ğetsin veled-i zina
taha o dallara basıyo mu bakalım bi
abidik-gubidik şerefsizler
ani takike asayiş berkemal olu(r) valla
sonura o değilden, hiş bişiy olmamış gibi
usulcuk gelip goca balamıdın altına
ya da sürüp gedip varıp ho yanna
dalacan uykuya…oooh valla!
..
sivri sinek filen yok bek emme
o tosbaa sine(ği) bi vınılamaya durdu mu
insanın ta gula(ğı)nın burnunun içine
ıra(ha)t dirlik vermez, nusubet i(n)sanı uyudur mu
bireş uzun dutdum her e(h)timala ğarşı
“Kınalı” ğoçun buynuzuna ba(ğ)ladım “bağcağı”mı
hanı; sürü ga(l)kar-makarsa golumdan çeksin uyandırsın uçu
baş altıma gelcek galkamağa ğodum babıcımı,
üsdüne kepeneğin omuz yanı beceğ etdim
goyunnarın gafasını birbirinin altına sokduğu gibi
ya(ğ)mırda ğalmış guş ganadı ğibi etdim
narasın dünekdeği guş gadar canım geçivimeyo,
goyunnarın geviş getirişi zeynimi dırmalayo
Irza Emmiyi duyyon halaa,
“hu-şunna” “falanca filanına”
namıs meselemesi bana neyise emme,
kendime derd-etdim kendim-kendime
gula(ğı)mın içinde vız vız vız tosba(ğa) sine(ği)
“bal yapmaz arı” ğibi namert olasıca
zabbah da “oldum oluyon” deyo
o ıldız “Ildız Depesi”nin başında
bi ğörünüyo, bi gayboluyo
göz gırpıyo zabaha, güne.. zevdama
!
nazarı dikgatimi cerbediyo
Gayabunarının üsdündehi Çoban Ildızı
necap ossa ötekinnerden taha ferli
“Ülker”miymiş ne hanı Goç Dayı
zaman zaman zabahları ona bakarımış da
yağışın ne zaman nası olca(ğı)nı deyviridi
gelcek sene guraklık var mı, tafsilat eder
yedi seneye gadak geder
asıl tevlike bu “ıldız görünmezse”ymiş
gar-boran, fırtına demeğimiş..
yesirikene İnkiliz gavırından ö(ğ)renmiş
annaman emme “vallaha biliyoru” derler
o şerefsiz İnkilizler de her şeyi bilirler
emme Goç Dayı uzadır da uzadır me(v)zuyu
netcen bek eyi değildir bu huyu
“dedim de dedim” dat dökmez mız mız mız
Ülker Ildızı işde o ıldız…
..
kimi de “Çoban Ildızı” der ya
“alakası yok”umuş.. o zaman nerde çoban
sadacana zaba(h)la ilk fehmettiğimizden uçu olmalı
o sahatda çobandan başga kim var dağlarda
makbul deği(l) bana galı(r)sa da
neye dersen; ne zaman
gövyüzünde bu ıldız temtek galdı
goyun yattığı yerden söykelmeye başlar
yani bu çobana “vahtına hazır ol” demek”
çoban; o ıldızdan başga kimin umurunda
çobandan başka kimin umurunda; o ıldız..
ulen Goç Dayı....
Allah(ın) adamı
..
gene goyun örüyoz bobamınan, birinde
bana kaş tefa gösdertdi “yedi gardaş”ı
Süreyya da oyumuş, Ülker de
bi de Gutup Ildızını
hanı “goca cezve” “güçcük cezve”
ordan bakıp Gutup Ildızını bulcağmışın garannıkda
“eyi de boba” dedim,
“hanı dünna dönüyodu”
“ulen o(ğ)lum” dedi
“Gutup Ildızı; Gövde asılı ğibi durudur zağır
Gutup Ildızının bi adı da “Demirgazzık”dır
hemi de güneşden bile çok böyüğümüş” olcak şey mi
“öyle ossa” dedim “Güneş deği(l) de onu görüdük”
o fakıt “gel buruya” deye beni
Gayasekidehi tonçdahı andız ağacının yanına eletdi
güneş dutulmasında ettiği gibi
balamıt ağacı mı böyük,
bu andız mı
“balamııtt” dedim
görebiliyon mu balamıdı
“ı ıhh”
neyye..
andızın garaltısında ğaldı
“hah işdecik.. balamıt ağacı böyük emme
andız ağacı sana taha yakın, yanında da ondan
böyük emme balamıdı göremeyyon
Güneş; Dünnaya taha yakın da onun uçu
Güneşi görüyoz!
o ara; bi ıldız gaydı
“her gayan ıldız
birinin bu dünneden göçdüğüna dayır” dedi
ırahmet diledi, görmediği bilmediği birine
bu dünnadan göşmüşlerimize de dova etdi
ben de tabi.. emme derağap etiraz etdim gene
adam namazını gılmayosa, Allaha şirk goşuyosa
hırsızlık ediyo, an kakıyosa
Alla(hı)n hoşnut olmadığı bi guluysa
sen neyye ırahmet diledin; günah de(ğil)mi
Allah ona dova etdirtmeyceğ olsa
bize ıldızın gaydığını gösdertmezdi
görsek bile dova etdirtmezdi
affetceğse kendi ederdi
bizi neye alet etdi
“len bu sayada biz de sevap gazandık ya” dedi
ulen bu bobam ne akıllı ya
her tefasında bi coap buluyo valla
..
gene okudu üfledi
“amin” deyelek oğşadı yüzünü,
döndü bana dedi ki
“sen hepiciğini burak bi yanna hinci
güneşin doğduğu yanna yüzünü döndün müydü
arkan günbatısı
sağın güney
solun guzey!
gerisi mahana!
bunu eyi belle yeter” dedi
evel evelden Cennet Halamın çocukları
ne ğadak şanslı derdim
şe(he)r yerinde ıpırat, ne goyun örüme dertleri var
ne gışın yeygi vermişler,
ne yazın kölge aramışlar
emme o ğün acıdım onnara, zavallılar
ne Çoban Ildızını bililer
ne böyük cezveyi, ne güçcük cezveyi görüller
ne bobalarıynan goyun örürler
ne gayan ıldıza ıras geliller
ne de biz gibi durduk yerde sevap gazanırlar
ne barnaklarını tesbik yapıp dova okumuşlardır
bi taha geldiklerinde onnara “Demirgazzık”ı soracan
onnar da kendilerine gazzıkbağı attığımı sancaklar
derkene Çoban Ildızı yanıp sönmeye başladı
duralakdan goca buynuzlu goç debelendi gakdı
bağca(ğ)nan golumdan asdıldı
longurdadı buynuz dilli goca bakır çan!
söykelendi sürü ağır ağır
Galabakdan..
..
DEVAM EDECEK
5.0
100% (2)