Kış gibiyim
Kış gibiyim
Köküne zor tutunan kocamış bir çınarım Sonbaharı bitirmiş soğuk bir kış gibiyim Dünya hırsına kandım işte ona yanarım Kıyameti koparmış sesli alkış gibiyim Dünyada şah görünen çok bilekler bükülür Dostlarımın taşları günden güne dikilir İhtiyarlayan azam teker teker sökülür Kumaşı iplik tutmaz teyel dikiş gibiyim İlkbahar çiçeğini sonbaharda soldurmuş Dökülen yaprakları sahibine bildirmiş Nefsine itibarla vakti boşa doldurmuş Gönülsüz mesaide kalmış ek iş gibiyim Azrail dolaşırken bize yakın bölgede Gençlik ateşi söner geziyorken gölgede Göle aks eden resmim kaybolunca dalgada Su üstüne çizilmiş silik nakış gibiyim Sevdiğimin firağı benliğimi sararken Ayrılığın korkusu yüreğimi yararken Geçmişteki günleri göz ucunda ararken Gökyüzünde süzülen kartal bakış gibiyim Ertuğrul -1 |