Gitmem
Ölümlü hiddetin kızgın çelikten
Ecel defterimi dürsen de gitmem Başını soktuğun ufak delikten Kaşını yay gibi gersen de gitmem Her gün hayıflanıp yansan da içten Nasibin kesilip düşsen de güçten Sinir hiddet karışımı kerpiçten Aramıza duvar örsen de gitmem Terkeylesen dolu kafa içinde Yemin edip koysan cefa içinde Dar dünyada zevk-i sefa içinde Bensiz muradına ersen de gitmem Gergin bakışları düş inadından Ayrılmam bilesin ben muradımdan Elalemle gizli gizli ardımdan Alaylı bir dille yersen de gitmem Gözünü gözüme vermemek için Sevgini sevgime karmamak için Bendeki sevdayı görmemek için Saklanıp deliğe girsen de gitmem Vefalı dost dediğin zat benim ben Acı günde yediğin tat benim ben Uzun yolda bindiğin at benim ben Ağzımıza gemi versen de gitmem Her gün sana nehir gibi akarken İçime hapsedip yürek yakarken Cemaline gıpta ile bakarken Bu aşkı yokuşa sürsen de gitmem Benliğimi yere sersen de gitmem Ertuğrul Kırsan binbir yerden kemiklerimi. Zincire vursanda bileklerimi. Yerine getirdi dileklerimi Başıma bin bela örsende gitmem Kapında kul oldum bu mu bedeli. Ben seni sevmişim ezel ebedi. Yılma gönül tahtım yıkma mabedi Beni teneşirde görsende gitmem Kavi66 |