Zaman
Zaman
Kıyamet yaklaştı ağızlar tatsız Kopmaya az kaldı ahir zamanda Laflar dokunaklı çehreler adsız Uyduruk söz kaldı ahir zamanda İnsan aktı gitti gölgesi kaldı Yalancı dünyanın belgesi kaldı Kanlar aktı gitti lekesi kaldı Yürekte iz kaldı ahir zamanda Kanadını açan yele takıldı Yüksekte uçanlar yere çakıldı Yıkılmaz denilen dağlar yıkıldı Nazarlı göz kaldı ahir zamanda Bir soluk nefesli kendini bilmez Ölümsüzüm diyen ey! gafil ölmez Köke kıran düşmüş bir daha gülmez Sararmış yüz kaldı ahir zamanda Rağbetsiz aile, sevgili, yarlı Buzuldan heykeller yüreği karlı Püf desen sönecek ateşi harlı Tutuşmaz köz kaldı ahir zamanda Gündüzün üstüne gece binerken Sağım alev alev solum sönerken Batıdan doğuya dünya dönerken Batmayan biz kaldı ahir zamanda Dost dostu yemeye dişler sivrildi Zengin sofrasında fakir eğrildi Yıllar akıp gitti çağlar devrildi Yaşlanmış hız kaldı ahir zamanda Ertuğrul -1- |