Koca tren
Toprağı delen bir kılıcın hırıltısında
Mesafelerin ölüm seyrindeyken Bıçağa kafasını yaslamış uyuyan adam Bana kötü şeylerden Bana kendinden Bana aşk ve sevgilerinden bahsetti Ama konuşmadı dilsizdi adam Ben öyle istedim Dilsizlikti çünkü konuşturan beyinde eylemsizliğe düşman çehreler Tanır beni çehresini bir avuç derdine satmış Zavallı kalpazan çevreler Onların çapını hesap ettiğim saatler Hep yeraltı Hep bir evren hep bir uzak, yıldız, uçak, aşk Daha ne diyim ki merkezine aşk koymuşsa tanrı Varolanların varolduğu dünyada Varolmak mı cesaret Korkak ürkek atların gözyaşı kasıklarında yer bulur Kasıklarından alevler yakar en belirgin güneşleri Yaksında zaten Yakmadan olmaz efil efil dudaklarımdan öpen kıştan bilirim Hislerimi sızlatan neşeler bilirim Size anlatırım fakat bilmem Bilirim anlarsınız fakat konuşmam Budur ölçülerle savaşımın zehri Dilim dilim yiyemedik varol yemini Hatta yenildik çiğ çiğ Kokmaktı bazen çare Kaçmak değil Korkmaktı hatta Fakat uzak değil Ölüm bile yakınken toprağa ve kılıfa Nereye kaçarız Ve içimi sarıp sarmalayan bu ince Perde Şu karartıdan organlar Sayıklamasını dinlemeek yaşamak için Üstelik günlerce dumanla öldürdüğüm Şu organların yaşamaya bağlılığı Sayıklayışları Merhamet Vicdan Ey, büyük kelamlar Diyin bana şimdi Nolur bana biraz ondan bahsedin Bu adam neden uyuyor Neden yastık başını kesmiyor Ve ben neden bakıyorum bu adama Hadi diyin bana Aksi halde diyin yoksa Diceğimide unuturum Ve Unuttum o vakit Sus yüreğim sus Dehlesemde şu kasların yaşamak diye sayıklayışını Dur demesini bilmiyorum Durma devam et Varol koca tren |